İstedim ki biraz eğlenelim
Güzel geçsin vakit
Çılgın lise çağlarımda
Kapıldım biranda
Sandalye çekme mantıksızlığına
Sandım ki şaka
Rüzgar oynaşır
İsyana yürürüm
Bulut geçer
Boran olurum
Yağmurla süzülsem
Akar giderim deryaya
Gönlüm gezer bağlarda
Sedam yankılanır dağlarda
Anızlar yakılalı beri
Daha da sevdalanır oldum
Hayır kalmadı samanlıkta
Sokaklar barut kokuyor
Seviyorum seni hayat
Şiirlere giydirdiğim hüzün gibi
Anıyorum seni hayat
Ayazı güneşe banar gibi
Yağmur ninni döşüyor toprağa
Duş aldırıyorum yorgunluğuma
Sevda işleniyor gönlüme
Sarılıyorum umutlara
Hasret kokluyorum toprakla
Seher yeli solgun
şafak ağlamaklı
Toprak nemli
Hava elemli
Salkım söğüt
büzülmüş
Dağlara duman salan
Dumanlara selam duran
Gölgelere saklan bakalım
Tarih affetmeyecek
Meydanı bulandıran
Elinde çuvalı
İçinde elbisesi tası tabağı
Telaşla binerken otobüse
çuvalı değdi ham-fendiye
Kükredi salladı otobüsü
Görgüsüz dikkat etsene
Seni hiç sevmedim kerime
Mehtap yada Cevriye
Neye yarar ki olsan marifet
Seni gözlerimde çekiştirdim
Kurtulduğuna şükret
Ayaza inat
Esinle çıktım yola
Umut koklarım pusarık havada
Hulyalar diyarındayım
Pişmanlık hegemonyasına etmem biat
Eziyetten kurtuldu ruhum, o artık azat
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!