Gün doğar alemi aydınlatır nur saçar
Benim türlü dertlerim endişelerim var
Herkes neşeli mutlu keyfine bakar
Hep gam keder endişe beni yıkar
Ne gelenim var nede gidenim var
Geldi tık tık afet
Dolanıyor safet
Kem küme gitti
Yenmedi zebil oldu
Zulada yalan eksildi
Zorla tırtıkladık günü
Meze olduk halaya
Coşku sardı bizi
Dizilince çepkiye
Eller kenetli
Döndük dönemeçleri
Beni taktın peşine
Manevrada bıraktın
Hemen köpüklere sattın
Bırakıp gidiyorsun
Bağırıyorum
Ama aldırmıyor sun
Uzayıp kısalırım ahenksiz
Yetmiyor artık uzun sokaklar
Ben miyim derdin içine giren
Dert midir beni içine çeken
Bildiğim hep kılık değiştirip
Destursuz dolanıp geldiği
Uzak uzak çok uzakta
Gel otur gönül tahtıma
Yakınlığınla dur
Kaçış gelmesin aklına
Yıkılırım yoksa
Acele ayrılma sakın
Özlemlerim Ağrıyı aştı
Gide gide
Karaköseye ulaştım
İshak sarayında konuktum
Van gölüne coştum
Tamarayla ağlaştık
Yığınla umuttan doğdun
Yeşil ve görkemli
Heybetine dayanırım
Karın boranın çıkmasa
Tutuşup yanmasan
Saklarım yormasan
Daha ne günler var
Niye saplanırsın
Karabasanlara
Bulutlar ak pak
Güneş de doğacak
Toprak ısınacak
Efkar dizili dağlarıma
Boran yağar
Ak yeleli bağrımda
Cevherim yaşar
Kara devleri yendim
Çakallara meydan bırakmam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!