kıvırcık saçlarınla gelirdin akşamüstü
gözlerinde yıldızlar vardı
titrerdin ellerin ellerime deydikçe
gamzelerinde güller açardı
şiirlerimi söylerdin güneş batarken
hayalimi kurma dedi gidiyorken gözlerin
ben artık sana ait değilim
mutluluk senin olsun
yalnızlık benim
ben kendi içimde eririm
sessizce uzaklaştı bindiğin gemi
gözyaşları içinde sislerle çevrili
dönüp bakamadım son kez de olsa
içimde acının belalı sirenleri
rahat bırakmaz bilirim artık anılar
sevdiğin çiçeklerden getirdim kabrine görüyor musun
sevdiğin bulutlardan birkaç damla gözyaşı
ansızın bırakıp gittin beni
kurudu aşkımızın sevda ağacı
eriyorum bir köşede günden güne mum gibi
yine ayrılık yine gözyaşı
elele verip aşamadık dağları
hüzünlü geçti günlerimiz hep kıştı
uzaklaştıkça birbirimizden
göremedik baharı
gittin artık bundan sonra elimi kim tutacak
rüzgarlarda savrulurken anıların boğacak
rüyalarımda mı yoksa sensiz olacak
bir hoşcakal deseydin bari giderken
yalnızlığın çölüne terk ediyorken
derdik ki aşkımız
bizim için mukaddes
niye ansızın
gidiverdin Mukaddes
gittiğinden beri
sen gidince birdenbire
aynalar da şaşırdı
beyaz gösteriyor saçlarımı
kirpiğimi dökülmüş
kırıp bir anda tuz buz edesim geldi
yüreğimi gösteriyor
Leylayı gördüm anımsar mısın
hani kıvırcık saçlı gözleri ela
bir lakabı vardı deli gelincik
kaybolmamış güzelliği beli hala incecik
eskilerden konuştuk kavga yıllarından
sevdam yorgun
sevdam ağlamaklı
sevdam sabahlarda çimen yeşili
bense onun için şarkılar bestelerken
şaşırdım notaları
merhabalar
geç kalmışım şiirlerinize
tebrikler
kaleminiz daim olsun..