kıvrılıp kalacağım birgün bir yerde biliyorum
örtecek anılar üzerimi bir yorgan gibi
sensizliğin gözyaşları düşecek gözlerimden
üşüyeceğim yeni doğan bir bebek gibi
kıvrılıp kalacağım birgün bir yerde
geldim yoktun
sordum gitti dediler
nasıl da özlemiştim halbuki akşama kadar seni
kirpiğimin ucunda taşıyorken resmini
nereden çıktı birdenbire bu gitme meselesi
gel sevdanı koy sevdamın yanına
ellerini ellerimin yüreğini yüreğimin
sabrını sabrımın yanına
nice uçurumlara indik seninle
kayaları zorladık
gözlerinden geçtim sessizce
içimde tekmeler tokatlar vardı
sakladım gölgeni öperim diye
mevsim bir ilkbahar
bir sonbahar dı
ağladığım gecelerin sabahında sen varsın
yüreğini özlerim ne güzel kokar
bir gece antik barda bırakıp gittin beni
masamda yokluğun karanfil kokar
ellerimi ilk kez antik barda tutmuştun
gidiyorum artık
kapat kapıyı
gözlerin ardımdan kilitlensin
bir anı koy kendine biraz demli olsun
bir yalnızlık koy odana
gidiyorum
yiğit oğlum bir yıl oldu sen mapusa düşeli
hep ağlıyor gelinim kurudu memeleri
bir garib bebelerin kayboldu neşeleri
düşlerimde bir sevdan
bir de mapus telleri
çiçekler göndereceğim sana
menekşeler
gözyaşımdan nergisler
acımdan karanfiller
ağlama
sisler sardı etrafımı
göremiyorum
renkli birşeyler geçti uzaktan
gözlerin miydi
duvarlarla çevrili şimdi her yanım
Sevdam hüzün kokar gecede
yorulmuştur
anılarım şiir olup
düşer sazın teline
gözümden akan yaşlar
acıyla yoğrulmuştur
merhabalar
geç kalmışım şiirlerinize
tebrikler
kaleminiz daim olsun..