Beni anneme söylemeyin…
Toprak altı dünyaların neferiyim.
Ninniler söylermiş üzerlik tütsüsünde.
Durup durup ağlarmış…
Ağlatırmış gece kuşlarını.
Söyleyin…
İki uçurumun arasında bir yerdeyim,
Sesimin yankısında ağlayan bir kadın var…
Onun şakağında ise namlu…
Adımlarımı seyrelttim…
Ayaklarım çıplak ve kumlu…
Uzanıp dokunabileceğim mesafede, unutulmuş bir şair…
Şehir, az evvel terk edildi...
Fırtına,bir türlü dinmiyor.
Karanlık,gözlerimde mahpus,
Karanlık,delirtiyor....
Saralı kalplerde savaş veren,
ÜÇÜNCÜ PERON
Sen giderken ne ağladım…
Ne el saldım ardından…
Bıraktığın kavgaları büyüttüm,
Büyüdüm….
Senin gözlerinde ben biçareyim
Bütün şiirlerim yeşilin üstüne
Tapınak karanlığından sıyrılıp
Doğmaya,
Doğurulmaya geliyorum
Sana geliyorum sürüne sürüne
Melal,
Afyon kokan gurbet,
Zehir içmiş yaprak,
Kara düşmüş duvak....
Her gecesi, ecel nöbeti olan melalin,
En zifir deminde saplıdır bıçak.
Yokluğun uykuyla uyanıklık arasında
Geceyi üçe böldü gel gitler
Şiirler hep senin çıkmazında
Acılı çığlıklar atmaz oldu serçeler
Yokluğun uykuyla uyanıklık arasında
Ey Sevgili
Bir yalnızlık ihtilalinde sürüldüm ben bu şehre....
kapkara bir sis çöktü yamaçlarıma...
gelincik,cellat olup doladı ilmeği boğazıma...
sen yoktun,aynalarla aramı açtım yok yere
geceleri akrep toplamayı bıraktım...
Sezai Usta,kalanlar,gidenler
Mezar toprağı ve Fatiha fısıltısı
Tepelerde bekleşir gelincikler
İlk deliliğim,ilk yürek kıpırtısı
Sezai Usta,kalanlar,gidenler
Kimin için bu boşvermişlik, adresi belli mi?
Dolamışsın diline, bir mukadderat sitemi.
Eften mahnalarla yer arıyorsun kaçmaya,
Birkaç türküye tutunup, kapanmışsın Dünyaya.
Bu perişan terakkiye, merdivenler dirensin,
Nasıl da kıydın gözlerine, kör bir dehrizdesin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!