Bizi Kerbela'dan bilmelisiniz !
Sivas'ta madımaktan,
Maraş'ta tekbir seslerinden,
Ne ogün el açıp aman diledik,
Ne bugün yalvarıp affınızı bekledik.
Bu beden değilmidir benim olan...
Bu kent sizden önce güzeldi !
Güzeldi kahvede kî o işçi kuyrukları,
Avare gezinmeler, kekik kokulu akşamlar, sarıdan çalma sokak lambaları,
Güzeldi açlığımız-himayesiz yaşantımız,
Güzeldi gökyüzünün yedi rengi,
Fırtınalı sonbahar,
Kırılan kol-incinen kemik !
Atılan tekme/bükülen el,
Sıkılan kurşun-vurulan halk,
Akıtılan kan/yakılan ağıt, yankılanan ses-Kesilen nefes.
Eyy zulmüne karşı ayaklandığım,
Direnip filizlendiğim faşizmle nişanlı ülke ?
Saray’ın-saltanatın satın alamayacağı bir güç varki !
Aha bu ezilmiş/dışlanmış ömür şahittir buna.
Bin yıl zindan etseniz,
Bin-bin yıkıp yere serseniz,
And olsun ki milyon-milyon doğar geliriz.
Burası ölümler ülkesi !
Eksik olmaz silah sesi,
Analar tutuyor yası,
Ser verene selam olsun.
***
Dersim Zilan Maraş aynı !
Seni sevmek katli fermandır !
Zagrosta karlı bir dağ,
Amanosta aşkı devran,
Ninovada antik miras,
Yiğitlerin dillerinde destanlaşıp çoğalmaktır.
Genç kızların gözlerinde ırmaktır,
Yalın ayaklarımızla yürüdük Munzur'un sarp dağlarında,
Türkü olduk dolandık
Bir martı sessizliğinde,
her gece Irmak boylarında,
Beytüşşebapta-Lice'de-Kandil'de-Zaho'da-Yüksekova'da,
Sınırlar tel örgüler arkasında acı bir özgürlük var,
Biz kî nice zorlu çetin durakları düşe/kalka geçmişiz !
Doğuştan ala/rengînî kefen bilmişiz.
Biz kî zulüm gören halkları kendimize,
Can bedenden çıkana/dek namus bellemişiz.
Şan olsun kî coğrafyama ;
bir bayrak dikmeden ser vermeyeceğim.
Faşizm düzenine başkaldırdık !
Bedeller ödedik,
Kurtuluşa giden yolu kanlarla yazdık,
Çünkü biz insandık.
Çocukları sevdik,
Dünyayı sevdik,
Biz’kî !
yoksulların-mazlumların-kimsesizlerin-dilsizlerin-arkasızların sesiyiz.
Biz’kî !
Kavgaların-matemlerin/savaşların,zulüm kokan bir coğrafyanın en aydınlık yanlarıyız,
yeni kalem tutan ellerin emsal teşkiliyiz.
Önce hastahaneler,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!