Ey tanrıların adıyla gelen zorunlu iskan !
Tekbir nidalarıyla çoğalan kalleş ölümler,
Sızım-sızım/acım-acım inileyen sancılı göçebe günler.
Binlerce ve binlerce fotoğraf karesine sığmayan,
kudurmuş/köpekleşmiş anlar.
Ey zorbanın zulmüyle şekillenen Kitaplar! kandan beslenen vampirler et ile yaşam süren pezevenkler.
Ve ben kaçağım !
Vatansız bir şair,
İsimsiz bir eşkıya,
Yüreği Namluda bir genç,
Ömrü hücre,
Ömrü zindan,
Birgün bende öleceğim !
Vedasız/hoşçakalsız çekip gideceğim,
Yarım kalacak anason kokan yazdığım tüm şiirler.
Irmaklar akmaya devam edecek,
Denizler dalga-dalga büyüyecek,
Titanların imparatorluğunda
Bir olamayız biz !
Biz bir olursak;
Hakkari’de silahlar patlar,
Sınırlar kapatılır,
Düğünler kana bulanır,
Gerdeksiz geceden nice gelinler doğar...
Bir ölüm daha Yaşar yüreğim....
Yaşamak yasak bizim buralarda.
Dost sohbetleri,
Devrim türküleri,
Nazım'dan memleket/şiirleri okunmuyor artık,
Kalmamış birbirine merhaba diyen esnaf,
Gözlerinde şafağın kızıl silüeti !
Ellerinde ezilmişliğin nasırı ile umudun direnci,
Öyle’ya yarınlar yumruk/yumruğa bizim olacak.
Yani demem o’ki kékemîne délal !
Ölen bir Kürd olunca,
Mezopotamya’da ağıtlar yakılır-çığlıklar atılır,
Batı’da ise sevinç naraları ile gırtlaklar patlatılır.
Aşağılık insan oğlu bu işte...
Sanarsın Çanakkale harbi,
Zaman ilim/irfan-alim dünyası !
Hallerimi yazan pirlerime sor.
İman itikattan kabul duası,
Sahte hacılara, cincilere sor.
***
Satılmış fikirler bozulmuş asıl !
Kime ne ettikki bize bu acıyı verdin !
Dokuz ay karnında sabırla ve sevinçle evladının canını taşıyan bir anne.
Şimdi dokuz parçaya bölünmüş bedenini eteğinde taşıyor.
Kucak açtım yarabbi sana
Koma beni bu evlat acısıyla
Bir tek başıma
Bu meydan-Bu sokaklar !
Kurulan barikatlar,
Yarıp geçtiğimiz ablukalar,
Betonlaşmış/buharlaşmış anıtlar,
Gözü yaşlı analar/Kaybedilen tanıklar,
Patlayan silahlar-gaz atan Tomalar, yürüyen tanklar derken...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!