Yalnızım şu aralar, kimsesiz biçareyim
Düşlerimde bile yorgun tenim
Güneşin ışığında çürüyen kar çiçeğiyim
Dengbej stranında titreyen ezgiyim
İsmimin bir önemi yok, kör kuyuda Yusuf a benzerim
İsa gibi çaresiz, Meryem Ana gibi hasretim
Parasızdım, Ve
Hep bir eksik yaşadım, AMA
Bir türlü sensizliğe alışamadım...
Yine bir gün batımı yaklaşıyor
Ve birazdan düşer suya ay ışığı
Ardıç kokan rüzgar ciğerlerime işliyor
Titreyen ellerim tütün sararken
Ben Sevdalı türküler söylerim
Asidir gözlerin ay ışığı kadar güzel
Gül kadar kusursuz ve cennet gibi özel
İsyankardır tel tel kızıl saçların
Yağan yağmuru yazma gibi iğneler
.
Ay çiçeği gibi ince ve uzundur boyun
Babamın ağarmış saçları
Bir zamanlar kömürden karay'dı
Ahmakların uyanması içindi bütün çabası
Cahil inatçı idi, duyulmadı çağrısı
Babamın gözleri umut kaplı
Sensiz harabedir bedenim,
Otuzluk çağım, bir asıra benzerim
Faydasız çirkin ve hoyrattır halim
Yokluğun acımasız, tek öğrendiğim
Hastayım yalnızım ve kimsesizim
Sen kaldın hatırımda
Yağmur bir başka yağıyor bugün
Yıldırımlar baba feryadı gibi sessiz
Sanki bir günah işlenmiş de ağlıyor
Yada çatlayan toprağın yarasını sarıyor
Bugün yüreğimde deli bir öfke var
Kar yağdı ateş yaktım
Sel geldi kayık yaptım
Güneş yaktı gölge aradım
Ama cahilin inadına çare bulamadım
Tutarsız bir inat bilgiye yok ihtiyaç
Zulmün kokusu var şu esen rüzgarda
Sanki,Yine bir nehir bürünecek kızıla
Ayrılıklar başlar acı dolu gözyaşlarında
Sürgün kadınların kollarında ürkek çocuklarıyla
Zulmün mavzerine benzer gürleyen yıldırımlar
Düşüncelerim aklımı istila etmiş
Bir çıkmazda nefesim tükenmiş
Mevsimlerden ilk bahar, Ama
Bahar kokan çiçeklere ayaz değmiş
Ruhum Çamurlar içinde narin bir kelebek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!