Her neye bakarsan iz taşır senden
Hilkatin sırrını gözünde gördüm
Tebessüm ederken ışık saçarsın
Sevinci neşeyi yüzünde gördüm
Mutluluk gözlerde bir kayıp şehir,
Gönül dediğiniz; bir huysuz çocuk
Denizin karaya lebbeleb aşkı
Medd ü cezir denen olayda gizli
Bakır kapta yemek zehire döner
Sıhhat ve afiyet kalayda gizli
Bu adres de yanlış ey hırçın gönül
Bağrına kara taş bas da gidelim
Hep iyimser oldun hep pişman oldun
Böylesi kadere küs de gidelim
Sen nereye varsan orası cennet,
Geçtiğin yollara gıpta ederim.
Kölem diye seçsen canıma minnet,
Dokunan ellere gıpta ederim.
Söz açsalar senden uzakta bana,
Nice güzel geldi geçti dünyâdan
Şahım gibi keman kaşlı gelmedi
Üzüm dese seyrânına doyulmaz
Kiraz dudak inci dişli gelmedi
Tanrı armağanı kadife gülüm
Nurlu cemaline bakmadan gitmem
Bu sabah benzini sararmış gördüm
Su olup avcuna akmadan gitmem
Bu âlem böyledir ezelden beri
Durum değişince fikir değişir
Toplumsal koşullar belirler yeri
Durum değişince fikir değişir
Mevsim gelir bulut rahmet getirir
Sıcak Ağustos’un serin rüzgârı,
Doğduğun gün Akdeniz’e kar yağmış.
Belki mucizeydi, ömrümün varı,
Doğduğun gün Akdeniz’e kar yağmış.
Eşine de Şahım yürür eşine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!