Vahdetde kesreti; saçında gördüm,
Bir gece yoldaşım, bir sen yoldaşım.
Samur saçlarını yüzüme sürdüm,
Bir gece yoldaşım, bir sen yoldaşım.
Zemheri gecesi, yıldızlar kayıp,
Sen bir dağ servisi, ben toprakta su,
Kökünden gövdene yürüdüm ey can.
Sözün hem kısası hem de doğrusu,
Gönlünde ısındım eridim ey can.
Gafil geçen ömrüm neyleyim seni
Sırlı aynalara bakamadım ben
Hayal kırıklığım kaderim oldu
Elâlem içine çıkamadım ben
Baştan sona güzel her neyi varsa
İyimser bakışla görülen dünya
Nimettir nasiptir külfeti yoktur
Akşam sofralara kurulan dünya
Kime yâr oldu ki sana yâr olsun
Feleğe boynunu bükmeye değmez
Adı zalim felek bildim bileli
Bir damla gözyaşı dökmeye değmez
Merhametten yana bakmış ellerin
Karanlığa ışık yakmış ellerin
Zevk verir insana izlemek Şahım
Kırlangıç kanadı takmış ellerin
Öyle bir zamana geldik çattık ki
Bankalar içinden soyulur bizde
Al takke ver külâh tam bir komedi
Yollar kaldırımlar oyulur bizde
Düğün dernek günü oturup durma
Kardeş bulunur da gayda bulunmaz
Boşa geçen ömrün düşme peşine
Senede haftada ayda bulunmaz
Halvete kapandık kırk günlüğüne,
Kırk yıl bile geçse çıkamayız biz.
Doyum olmaz böyle can şenliğine,
Sudan başka şeye bakamayız biz.
Nefs-i emmareyi dize getirdik,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!