Hadi be falcı
Bunca naz niye
Bak koydum hayatımı avucuna
Tutturdun at üç beş kuruş
Adettendir diye diye
Lafı olmaz bilirim, al
Yine hüznüme yenildi uykum
Kim bayrak dikecekse buyursun diksin
Nasılsa boyun büküşümü gönderdim gökyüzüne
İçimdeki boşluğun kıyıları hep tanıdık
Nedenleri, sorguları bırakalı yıllar oldu
Cevaplar cevapsız
Geciktik hayata neticede
Ne sen geç geldin ne ben erken
Binlerce yol var
Ne çare çakışmamış yürüdüklerimiz
Birimiz gelmiş diğeri giderken
Gülümseyince güller açmazdı yanaklarında
Gözlerine gelen yıldızlar ruhuma işlerdi
Zaten bir güldü, gül nasıl açsın dudaklarında
İçimin titreyişi tek sen gülünce geçerdi.
Göğsünde nefeslerin en sıcakları kaynardı
Islanalım Bir Yağmur Bulup
Tut elimden
Gezelim diyar diyar
Bütün dertleri, ayrılıkları unutup
Gel
Gördüğüm ceylanı çok zor anlatmak
Sekmelere düştü gönlüm neyleyim
Gerçeğe vurulup rüyaya yatmak
Gecelere düştü gönlüm neyleyim.
Ne giyse yakışır, uzun boyu var
Düşsün derim şu gönlüme
Düşsün hep tek sana düşsün
İster isen de gönlüne
Şu gariban cana düşsün.
Seni sevdim yok bilmeyen
Unutayım derim bazen
Yaralarımın üzerini örterim sarhoş düşüncelerle
Zemberekleri hep yarına kurarım
Atarım kendimi ilk bulduğum yere sırt üstü
Ha rahatladım ha rahatlayacağım
Beklemek sabırla bir kadının doğumunu beklediği gibi
Güneşin doğuşuna ve batışına endekslemek kendini
Menekşe yorgunluğuna koymak demek seni beklemek
Bütün Eskimo yalnızlıklarını silmek
Artık korkutmuyor saçına dokunan rüzgârlar beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!