El değmemiş gecelerimi
Seni yitirdiğim gün terk ettim
Terk ettim birlikte yaşadığımız
"Çöl Menekşesi" denen o şehri
O şehirde kalacak sandım aşkımızı
Oysa yüreğimde kakıldı kaldı bunca hatıra
Ben, Mustafa Kemal’in saati
Göğsünde dururdum O’nun
Tam kalbinin üstünde…
Bir deli şarapnel çarptı yüzüme
Kader, ne denir?
Yalnızlığı takmış boynuna
Tasma diye
Gezer diyar diyar
Elinde sazı
Yüreğinde sızı
Yol verir dağlar...
Nuh'un amansız fırtınası gözlerimde
Gözlerimde karaya fırlamış sazan balığı korkusu
Gömülüvermişim mor ötesi renklere
Gömülüvermişim denizin derinliklerine.
Yarı mor bir deniz dibindeyim şimdi
Gecesi gündüzüne karışmış
Elleri, gökleri tutuyor
Silahı, saati, bir de sevgilisi
Soluk bir resim, nöbetini ısıtıyor.
Saçı sakalına karışmış
Seni bekledim yıllar boyu
Gözlerim Anadolu'da, seni bekledim
Kendimi bildim bileli
Bu kan gölünün içindeyim.
Her şehit kanıyla filizlendi tutkum
Her karış toprağına kan akıtılmış
Elli bin şehit verilmiş orada
Yılların unutulmuşluğuna bırakılmış
Doğu Akdeniz'de bir öksüz ada.
Magosa zindanlarında ölüm soğukluğu
Ilık bir Akdeniz sabahıydı anacığım
Gemilerle ayrıldığımızda limandan
Komutanlarımız kararlıydı bu kez
Dönmeyecektik Kıbrıs'a ayak basmadan...!
Hep yeşil adayı düşünüyordum,
1570 yılında ferman buyruldu
Yelkenleri atlastan beş yüz parça gemi
Lala Mustafa Paşa'nın yüzbinlerce askeri
Limasol'de Allahu ekber sesleri.
İlkin Limasol alındı bir temmuz sabahı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!