Sabahsız geceler döneminde
Ben biçare, ben terkedilmiş
Bunca arzuların göbeğinde kahrolmuş
Çürüğe çıkarılmış yosunlu gemiler misali
Ben nefesi içki kokan yalancı, serseri
Özgürlüğünde ebegümecilerin eğlendik gün boyu
Nefertiti güzelliğinde bir güneşimiz vardı
Sonrası, karanlık bir ayakkabı sıkması
Denize taş attık, vatana baş adadık
Kalkıp gitmek vardı Tiran zenginliğinde dayımıza
(Güneş neden bulanık böyle
Gökyüzü niye ağlamaklı)
Motor egzozları kesiyor yüreğimi
Köpek balıklarının boğazında bir lokmalık yemim
O hırçın bakışlarını şamar atarcasına dikme gözlerime
- En büyük Türk anasına -
Ben Mustafa Kemal'in annesi
Beli gümüş kemerli taze
Zübeyde
Boğaz Köprüsü'nde dolaşma gece yarıları
Bilmediğin şarkıları söyleme
İnan hiç kimse yanmaz sana
Delilik etme...
Rotasını yitirmiş gemiler gibi
Her ölene sessizce ağlamak
Kadın yüreği seninkisi artık
Dudaklarında anlamsız kelimeler
Günlerin, hep geceler gibi karanlık...
Beyaz gül çiğnediğin seneler çok geride
Son büyük savaşta
Haber saldı Mustafa Kemal Paşa
Kanla sulanmadıkça toprak
Dalgalanmaz bayrak...
Geceyle birlik
Yüklemiş sırtına Ağrı Dağı'nı
Midye dolma satar İzmir çukurunda.
Sevgi peşin, hesap veresiye.
Yamalı bir dostluktan başka
Neyi kalmış ki elinde...?
Sensiz de yaşanırmış meğer
Bahar olur, çiçek açarmış
İnsan, çoluk çocuğa karışır,
Ötesini sormaz, aramazmış
Şimdi iki oğlum var, bir de kızım
Savaş ülkesinin çılgın çığlıkları bunlar
Hani, yaşamak için düşmanla yatan kadınlar
Hani, ha sakal tıraşı olmuş, ha olmamış adamlar
İşte hala durur orada o günlerden
Gökte asılı kalmış dualar...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!