Masatlarla biledik biz kara sevdayı
Aşk denen meydan savaşlarında
Tüm benliğimizle çarpışırken aldık
O en derindeki öldürücü yarayı
Ölümler geçit yaptı gözlerimizden
Ben...
Her ilkbahar düşerim
Böylesi bir boşluğa
Demet demet çiçekler arasında yaşarım
Özlediğim buruk gül kokusunu ararım ya...
Bulamayıp
Senide sardıysa bir yalnızlık, bir hüzün,
Gel Beş Temmuz Parkına akşam olurken.
Sevip sevilmemekten yorulduysa yüreğin,
Çık kordana, akşam olup güneş batarken.
Senin gibi, güzeldir İskenderun,
(Kendime ne şair diyebiliyorum ne de şiir.Çünkü ben noktalama işaretlerinden nokta’yı hiç kullan(a) mıyorum.Ne kadar nokta görünse de hep ama hep virgül vardır cümlelerimin sonunda, çünkü cümlenin bitmesini istemiyorum.)
Ağustos ayının başlarıydı, sıcak bir yaz günü idi ansızın gelişin.Ne sen hazırdın bu gelişe ne de ben hazırdım gelişine.Henüz buğday başakları olgunlaşmaktaydı kavurucu sıcağın etkisiyle.Ben seni yüreğime serinlik katacak bir meltem olarak beklerken, sıcak ama çok sıcak esen, rotasını kaybetmiş deli dolu bir fırtınaydın sen.
Hiç bir denizde esmedin, bedenimde estiğin kadar.Hiç bir okyanus dalgalanmadı benim dalgalandığım kadar.Hiç bir şehri yakmadın, yüreğimi yaktığın kadar.Hiç bir şehir yanmadı –oyy kadınım- benim sana yandığım kadar.
Gelişin de öyleydi ya! Apansız olmalıydı gidişin.Apansız olmalıydı, cümlenin sonuna « nokta » koyar gibi « elveda » deyişin...
Alanya,15 Ekim 2002
« Güle Güle » diyemedim,
O şehirler arası otobüs garajında.
Dayarken sen yanağını otobüsün soğuk camına,
Ben dokunamadım o sıcak yanağına.
Ve sen göremedin,
İçine akıtırken ayrılığın sancısını,
Şimdi diyorum,
Ansızın bir yağmur başlasa.
Çisil çisil, usul usul yağsa,
Düşen bir yaprak gibi hazan ortasında.
Yağmur olup sevinçlerim yağsa,
Ağıt olup hüzünlerim yağsa,
Seni delicesine ne kadar sevmiştim,
Ayrı kaldığım her ân, ne kadar özlemiştim,
Şahidimdir sırtını bulutlara dayamış şu dağlar.
Seni sevmiştim,
Sana tapmıştım,
Anlıyor musun...
Siyah hüzün
Beyaz aydınlık
Siyah ben
Beyaz sen
Siyah + beyaz
Sevgi doğar ikimizden...
Anlatmak istesem sen ve aşkımı,
Tüm sözlükler, kitaplar aciz kalır.
Düşünmek istesem yazacaklarımı,
Saatler yıl olur, günler asır.
Seni...
Sana olan aşkımı,
Bugün olduğu gibi, Allahın her gününde,
Zaman geceyarısını geçtiğinde,
Düşüncelerim tümüyle sende toplanıyor.
Gündüz saatlerindeki dağılmışlığını,
Gecenin ötesinde birleştirip,
Sadece ve sadece sende yoğunlaştırıyorum.
merhabalar şiirlerinizden bir kaçını yorumlamak istiyorum izniniz olursa
Selam Şiiradam...Şiirlerin iki sene önce olduğu gibi yine insanların kalplerine klavuz olmaya devam ediyor...Yanlız birşey dikkatimi çekti; çok yeni tarihler göremedim....Şiirlerini okumak güzel, Alanya da seninle tanışmış olmakta güzel...Yeni şiirlerini bekliyorum. Hoşkal AşkAdamı
selam sana şiiradam! ! ! şiirlerini büyük bir zevkle okudum.Satır satır kelime kelime.... Duygulandım, ağladım...Yüreğinge yaşanmamış özlemleri, isyanı, zaman zaman sevdalara olan kırgınlığı, hayata küskünlüğü yaşadım...Bu duygu seline kapılmış giderken sana eselenmek istedim şiir adam...
Yolun ...