Turan Yükseloğlu Şiirleri - Şair Turan Y ...

Dünya şehri, köyü çok ama köy değil,
Belalı, maganda çok ama sevimsiz değil,
Evliya yatağıdır, hoş görür isyankar değil,
Martıları, Kız Kulesi nostalji, iki kıta İstanbul

İşte Marmara denizinde güneşin batışı;
Büyülü güzellikte bile sahili bom boş…
Bu da gösterir ki, İstanbul’dan kaçışı,
Kalanlar ise ya dert küpü, ya sarhoş.

İşte bunlar atalarımız. halen halkımız,
İşte böyle, bunlardan söğüt salkımız,
Aslını gel inkâr etme, haramzade olma,
İşte bunlardan üremiş üzüm salkımız.

Anamız şalvarlı, babamız şapkalı
Bahcemiz sebzeli ve meyveli
Ürününden eğilir kırılırdı dalı
Herkesin uzanırdı birbine eli
Ya şimdi ?

İşte bunlar atalarımız. halen halkımız,
İşte böyle, bunlardan söğüt salkımız,
Aslını gel inkâr etme, haramzade olma,
İşte bunlardan üremistir bizim halkımız.

İşte gerçekler meydanda
Çok belli idiler bunlar da
Öyle angut milletiz ki;
Akil adam gibi sunuldular
Bizim gibi avanaklara.

Sarhoşun, ayyaşın, bir hoşun,
Keşmekeşin, dervişin, berduşun,
Ne ararsan var, koşun-koşun.
Ne desem sana yakışır İstanbul.

Yunus dilini, Veysel sazını, Mevlana sözünü, ,
Şiirlerde, şarkılarda, türkülerde, barakta, bozlakta..
Kerem- Aslı, Ferhat-Şirin, Mecnun-Leyla aşkının,
Ruhumuzda, yazımızda, sevdamızda, olsun isterim

Mazlumu duyan, zalimi kovan, yardımı seven,

Erken yaştayken ölene acırım nedense...
İsyan, başkaldırı degil, yüreğimi okursun.
Daha tomurcuk gül iken ölmektense;
Varsın tohum olsun, toprak olsun, ...
Tohumu alsın, yoğursun, doğursun,...

Kusursuz sözler, beste, ses ve bir de kemanı ile icrası kaldı,
Hepsi birarada, tek kişi Selćuk Tekay, gerçekten tek Ay'dı.
Yaşı genç, fidan, keman virtözü
bize ćok muydu da yanına aldı?
Yaşasaydı bizlere daha ne eserler sunardı;