Büyük çamlıcadan kuşbakışı,
İstanbul ayaklarımın altında.
Nazlı nazlı edasıyla akarya.
Topkapı doymuyor seyretmeye,
Edalı nazlı gelin varya,
Gerdanında camiler,başında tacı köprüler.
Bugün bir başka doğa,
Çilelere inad
Bu gün daha bir parlak güneş.
Bulutlar, rüzgara inat,
Mavi gökyüzünde süzülmekte.
Bu gün ağaçlar bir başka yeşil,
Benim falım,alın yazım.
Sana sığınır,yaşarım.
Kaderimin; Hayrı-da,şerri-de senin emrin.
Şerde hayır,hayırda şer,gördüm.
Teslimiyyetim sanadır.
Ne gelirse elimden
Yada elalemin dilinden
Ne çektiysem, dilimden
Beladır seyret sen
İlla ne varsa taşacak
Akılları baştan alacak
Boynumda bir ilmek.
Sandalye düştü düşecek.
Seni bana kimler verecek.
Gül bahçesinde dikene takıldım
Kanadı bağrım
Beyaz güller kana bulandı
Kan kırmızı,gül kırmızı
Kan kokusu,gül kokusu harman oldu
Bülbülün kana tahammulü kalmadı hasta oldu
Yeşil dağlar
Yarım ovalar
Hakikat-teki yasaklar
Almıyor kapılar
Sanki bin asır geçti
Ruhum gocadı geçti
Dünya sizinle güzel.
Günüm sizinle aydınlık.
Gecelerim sizinle barışık.
Sevgi güllerini derdim gecelerden.
Gündüzlere ektim tohumlarını.
Siznle sevmek güzel.
Cennetül Hümasın
Cennet sarayların dansın
Huri misali
Yok eşin benzerin
Seni sevenler neylesin
Cemalini seyreylesin
Daracık bir oda…
Yaş olmuş atmış…
Resim kutusunda,
Birkaç resim…..
Gıramafon da Şükran Kaya.
Gözlerim kapıda,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!