Gönül bahçemde dil suskun, göz yaşlı,
Yorula yorula geçti yıllarım.
Her acıya alıştım yavaş yavaş,
Sineye sineye çekti yıllarım.
Can bildiklerimden bile usandım,
Kimi gitti, kimisinden ben kaçtım.
Bir lokmaya, bir tebessüme kandım;
Tükene tükene bitti yıllarım.
Kimi zaman gurbet elde dolandım,
Kimi zaman da yalvardım, yakardım.
Kendi kendim ile bile sınandım;
Azala azala gitti yıllarım.
Geceler boyu yıldızlara baktım,
Bir dilek tuttum, içime akıttım.
Ne murada erdim, ne de inandım;
İnleye inleye söndü yıllarım.
Ne baharlar gördüm, bağrımda kışlar,
Ne yollardan döndüm, kırık bakışlar.
Dost dediklerimden dökülen taşlar,
Kanata kanata vurdu yıllarım.
Yaz istersen, kapında kul köleyim,
Ya da susayım, gözle söyleyeyim.
Ne desem eksik kalır, ben neyleyim?
Kalbime kalbime çarptı yıllarım.
Kime güven duysam, yarım bıraktı,
Kime el uzatsam, içimden yaktı.
Ne söz kaldı, ne de bir umut aktı;
Sarara sarara soldu yıllarım.
Çektiklerim bir dağ olsa, yıkılır,
Sustuğumda içli içli çığırır.
Sabır seli gibi kıvılcımlanır;
Ağlaya ağlaya yandı yıllarım.
Nice gönüller gibi ben de sustum,
Halilî bir ömür piştim, yoğruldum.
Külümden yeniden doğmaz umudum;
Savrula savrula döndü yıllarım.
29 Temmuz 2025 / Salı / Ankara
Halil KumcuKayıt Tarihi : 29.7.2025 00:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Yorulmak, yürümekten değil; yükünü taşıyamamaktan gelir.” “Bir bakış yıkar, bir sessizlik yakar insanı.”
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!