Tuba Yıldırım Başkıran Şiirleri - Şair T ...

Ey benim yaşlı gönlümün genç ihtiyarı...
Nasıl da yıllar dokunmuş pamuk ellerine...
Nasıl da dünler dökülmüş kirpiklerinin teline...
Nasıl da hüzün bağlamış bakışlarının cam kenarı..

Ey benim genç gönlümün yetim sultanı...

Kapım çalındı yiğitler dizildi bu gün
"Anne oğlun peygamber ocağına kavuştu" dediler oğul
Bi an baktım kaldım da "vatan sağolsun" dedim
Ne olursa olsun vatansız yaşanmazdı ki oğul....

Anne = özlemek
= özlenmek
= sıcaklık
= bakmak
= gülmek
= gülümsemek

Mutfaktan gelen tabak, çanak sesleriydi...
Sabah yanan soba çıtırtısı, mutfakta akan su sesiydi,
Guzinede pişen köy ekmeği kokusuydu,
Demir kapı ve pencere açma sesiydi,
Namaz kılarken duyulan fısıltı sesiydi annem...
Akşamdan süpürürmüş kapının eşiğinde duran kara lastikleriydi

Kimse bilmez aslını,
Acısını ...
Canı yanmadıkça aynı yerden...
Kim geçmiş ki bu güne kadar canı candan,
Canı gönülden...

Bazen sıkıldığımda annemi aramak isterim...
Saniyelik olsada öldüğünü unutmak isterim...
Ve olmadığını iliklerime kadar hissettiğimde,,,
Doğru yada yanlış başımın çaresine bakarım...

Ben şımarmayı sanırım yedi yaşında bıraktım...

Ben hiç çocuk olmamışım aslında,
Hiç çamurdan pastalar,
Kumdan kaleler yapmamışım.
Hiç küsüp nazlanmamışım,
Hiç kimsede barışmak için uğraşmamış aslında.

Zaman için de bir zaman,
Kime anlatsam ahvalimi, anlamaz,
İçimde solar açan çiçeklerim,
Kışın esiri olmuş zahiri gönlüm...

Hüznüme gebeyken saatler,

Bir kızım olsaydı adını Eylül koyardım ...
Kız çocukları başkadır derler kız anneleri ,
Annenin en yakın arkadaşını büyütmesi
Babanın merhamet kapısının kilidi gibi ...

Bir kızım olsaydı adını Eylül koyardım ...

Bizim de hikayemiz bu...
Ağız esneten öyle boş vaktimiz yoktur bizim...
Gecenin karanlığına eşlik etmişliğimiz var aslında...
Her yeni gün ömürden eksilen bir gün demekken,
Biz geleceğin getireceğini sandığımız mutluluğa çentik atmışız ...
Oysa mutluluk, içindeki çocuğu susturmalarına izin vermemekken...