Tuba Yıldırım Başkıran Şiirleri - Şair T ...

Tuba Yıldırım Başkıran

Değer vermek bir insana,
Ona, onu hissettirmektir aslında...
Unutma, ne sen son yolcusun,
Nede ben bu durakta...
Rüzgar gibi esiriz,
Bir bulutun zamansız fırtınasında...

Devamını Oku
Tuba Yıldırım Başkıran

Can Azerbeycan ...
Canım yanıyor canım .!
Bildiğim hiç bir kelime yetmiyor,
İçimdekileri anlatmaya...!!!!

Aldığım nefesin,

Devamını Oku
Tuba Yıldırım Başkıran

Yokluğunda
Çay misaliydi herşey...
Önce çay renginde karardım
Sonra suyla ıslandım
Sıcak ta demlendim
Sabırla içilmeyi bekledim..

Devamını Oku
Tuba Yıldırım Başkıran

Hatrı kahveye yükledik,
Şiiri çaya ...
Muhabbeti internete kaptırdık,
Kitapları televizyona ...
Komşuyu komşusuz bırakıp,
Samimiyeti dört duvara sığdırdık ...

Devamını Oku
Tuba Yıldırım Başkıran

Sesini, kokunu nasıl özledim ...
Gelsem ve sana sarılsam,
Dalsam ve koynunda kalsam,
Seninle ayrılmayacakmışız gibi yanında yatsam ...
Nasıl bir hicrettir ki bu,
Bir sana hasret bir sana gurbetim,

Devamını Oku
Tuba Yıldırım Başkıran

Vefa borçlarınızı unutmuş gibisiniz, kefil istemiştiniz
Haczedilince gönül evim, anladım ki sahte çıkmış imzanız,
Zamansız fırtınada fare misali gemiden ilk siz kaçmışsınız...
Bir kaptan asla gemisini terk etmez siz bu gerçeği kaçırmızsınız
Ben bu gemiyi bu limana elbet getiririm..

Devamını Oku
Tuba Yıldırım Başkıran

Taşı taş üstüne koymuşta, ev etmiş.
Başı baş üstüne koymuşta, yâr etmiş.
Gözyaşını yaş üstüne katmışta, ah etmiş.
Elleri nasırlıymış, en çok nasırlı elleri severim ...

Hilal kaşlı buğdayı, güneşin sarısına katmış.

Devamını Oku
Tuba Yıldırım Başkıran

Sonbahar sinmiş balkonuma,
Buram buram kış kokuyor örgü battaniyem...

Çınar ağacımda bir hüzün,
Sanki vedalar sarmış herbir dalını...

Devamını Oku
Tuba Yıldırım Başkıran


Ey yâr.. hangi gecenin karanlığının karasısın
-hangi sabahın olmayan tan vaktisin
Ey yâr.. hangi sonbaharın yeşil kalan yaprağının
-hangi deli dalganın beyaz köpüğüsün
Ey yâr.. hangi kumtanesinin kaybolmuş halisin

Devamını Oku
Tuba Yıldırım Başkıran


Ruhum dar, kulpsuz kapılara sıkışmış.
Yürüdüğüm yol, tan vaktiyle ıslanmış.
Düşüncelerim, karanlığın içine saplanmış
Yolum uzun, gecem uzun, gölgem uzun ...

Devamını Oku