Bir zamanlar yorgunluk neymiş nedir bilmezdim
Gideceğim yer ve adresi tahmin ederdim
Var mı bu yolun son durağı? Hiç düşünmezdim
Şimdi iş başka. Bazen içten söyleniyorum
İşte bu yolun uzunluğu buymuş diyorum
Başı, ortası, sonu, hepsini biliyorum
Al işte, canımla aramızdaki mesafe!
Beden dediğimiz kafes benzermiş eşşeğe!
Nasrettin gibi ters oturuyoruz semere
Arada benimki bakıyorum anırıyor
Sanki benim derdime bir şeyler yakınıyor
Ama, hala durmadan yola devam ediyor
Ağırlık neymiş ki? Bu onun günlük çilesi
Tahammül çizmiş ona zor bir ömür çizgisi
Mukaddes hayvan bize aşık olmuş nihai
Onla nereye gideceğimizi biliyor
Tekme, tokat ve sopayla artık koşturmuyor
Sakın ha! O zaman daha da çok anırıyor
Gürültü adamın içini bulandırıyor
Bu tarzı yediği tekmelerden daha fena
Neyse, demek ki hayatta dert varmış yarında
Ama mutluluk arkadaymış, yani kuyrukta!
Kayıt Tarihi : 31.12.2013 06:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tosba amca 60’lı yıllarda köyümüzün tek sinemacısıydı. İsmini cismini pek hatırlamıyorum artık, ama dediklerini bir türlü unutamıyorum. Mahallenin en bilinmeyen meçhul bir insanıydı, o kadar. Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!