Ben bir nehirdim, hasbelkader.
Önemli değildi, doğduğum yer.
Varsayalım ki, küçük yüksekler.!
Sen; O kadarını bil, yeter...
Uzundu yolum, kendi merkezine gider.
Önüme çıkarılan, nice engeller.
Hüznün adı hasretti, sana...
Hasretin sebebi uzaktı, gurur...
Uzağın sorunu mesafeydi, kaçış...
Mesafenin amacı ölçülmekti, merak...
Ölçülmenin değeri anlaşılmaktı, sadakat...
Anlaşılmanın rahatlığı huzurdu, güven...
Adını işlemiştim ruhuma,
İğne iğne oya misali...
Yüreğim, camdan bir sandıktı.!
İçine doldurmuştum seni,
Gelinlik kız çeyizi gibi.
Sakladım yıllarca sevgimi...
Her gece kapına,
Çiçekler bırakmak istedim.
Bir gece, bir çift pembe karanfil.
Bir gece, bir adet kırmızı gül...
Belki; beni anlatmalarını,
Ve anlatamadıklarımı,
Bugün; çocukca bir şey yaptım,
Ve çocukluğunun geçtiği sokağa gittim.
Hani şu; balkonunda oyunlar oynadığın,
Belkide oyuncaklarını aşağıya attığın.
Merdivenlerinden,koşuşturarak inip çıktığın.
Arasıra bahçesinde düşüp,belki dizlerini yaraladığın.
Sevgi okyanusunda;
İçi, sevda dolu bir sandaldım...
Hayli ağır dı, yüküm.!
Ulaşacağım liman, belli değil...
Dalgalar vardı;
Benimle dalgasını geçen,
Dün, yalnız bir gündü.
Benim, hergünkü halim yalnız...!
Zaman, her zamanki zalim...
Bitmeyen zulüm, benim halim...
Ben; düne sırdaş,
Dün, zalim zamana yoldaş...
Saklı duygularım var,
El değmemiş yarınlar için...
Rengiahenk umutlarım var,
Peşisıra, elele koşulması için...
İllede sen, bir tek sen var..!
Lodosumu bulmam için...
Uykumda, sana şiir yazdım.
Uyandığında, okumanı istediğim.
Biraz sisli, biraz kibirli.
Bir eylül akşamıydı...
Mor'a çalmıştı, gökyüzünün rengi.
Oysa, hüzünbaz menekşelerden çalıntıydı.!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!