Denizin kıyısına uzanmış gece
Yıldızlar üç beş nöbetinde uyukluyor
Usulca sızıyor şafak
Özlem damlattığım kumsallarda
Yürüyorum…
Hatıraların ılık nefesini hissediyorum
İçimde öldürmeye çalıştıkça
Büyüyen bir yalnızlığa
Dönüştü yokluğun
Diyar,diyar dolaşan özlemimin
Ellerinde kalan yırtık bir pusulanın
Kenarlarına yeniden yollar
Son defa söz veriyorum kendime ağlamayacağıma dair
ne güzelmiş dört mum ışığında karşılamak yeni yılı
sıcak türküler eşliğinde
yeterki umudu vurmasınlar
Önemli değil yılın başı yada sonu
varsa dört mum ve duruyorsa kızıl karanfiller vazoda
kırılgan hayallerle
emzirilen bir hayat
maziye inatla direnen
şaşkın,Ferdaya sataşır!
alır başını gece vakti.
Bir umut günü.
Hergün bir avuç korkuyla uyanıyorum
bu senin gitmiş olabileceğinin korkusu yar,
bu senin unutmuş olabileceğinin korkusu gül.
Çok sürmez sonra ezgi kanatlarında duymaya sesini
anılar depreşir, yürekler durulur
Korkular ertelenir bir başka sabaha
Dakikalardır yoksun
Kalbi tekliyor yelkovanın
Durdu duracak zaman.
Ömrünün sonunu yaşıyor
Şimdiki an…
Avuçlarından su içmeyi
Gece olunca gökyüzüne
serpiliyor Gözlerin
Konuşamıyorum...
Sesimi silip süpürüyor
Ilık nefesin....
Gökyüzü senin yüzün.!
Bir sabah uyndığında Aynaya Bakıp kendinle konuşmayı dene önce kendini yargıla sonra yalanlarını.
Ardından bir değil birçok pencereden bak hayata
Güzelliklerin resmini çiz mas mavi bulutlara, ve sevdiğini söyle bütün çocuklara rengarenk balonlar ver dalgalansın yüzlerinde mutluluk.
Aşklarımı pakrtleyip düşüyorum yollara
Burası öylesine bir kent
kokusu çıkmış aşkların
taze umutlar topluyorum yollardan..
Nereye götüreceğimi bilmeden
Hafta sonu aşkları geliyor aklıma
Gözlerinde durmak istiyorum bu akşam
bana baktığın; ama o gitme diyen bakışlarında
Durmak..
Bir tren'in istasyonundan geçerken bıraktığı
o son çığlık gibi...
yokluğunu bir şiir gibi
Derya boyutunda olan yuregine saglik..yine guzel..umutlar olmesin hic..