Ellerinden tuttu umudu çocuk
Lambalar,mumlar
Lavlara karışacak korkular.
Ellerini ver koma bizi geceye çocuk
Rengine bürünsün tüm acılar,
İki yitik hasret iki yitik can
Sen gitme.
Bu kaçıncı intiharı
yelkovanın?
Zamanın leşine
üşüşüyor özlemler.
Kollarımda sevgilim.
Ansızın habersiz giden
bir gece...
Avucumun içinde sanki boğaz
bir güzel uzanıyor yanıma.
18 numaradayım
pencere kenarı;
Hni bir iskele Vardı limanda
Koşar adımlarla ilerlerdim
Her yanım deniz.
Hani kiremit çatılı evlerin sokağında
Ayaklarımın ve yağmurun sesi karışınca
Bir damla düşerdi
söylediğin yalanlar kadar
asil ve inandırıcı olamadın ey hayat...
allanıp pullanıp çıktında karşıma
yine kandıramadın bu sefer
en saf halimdeyken bile,
Bu yüzden yüreğimi alıp
Gecenin bir yarısı yağıyorsa yağmur
esiyorsa poyraz
ve titriyorsa soğuktan o küçük bedenin
gecenin bir vaktinde
aç pencereni yavrum
savursun rüzgar baba sıcaklığını
Ben gittim.
Kalemim kaldı,
ucunda düğümlenmiş kelimeler
birde soluksuz şiirlerim
mürekkebim olsun canlar
ben yine gelirim
Bir bahar daha geçer buralardan
Bir esinti okşar anıları
Paketlenen umutlar yığılır
Geceye ezgiler damlar
Takvimi olmayan Aşklar
yelkovan akrep arasında sıkışıp göçer
Güneşi demliyorum sana
sen uyuyorsun.
Üzerinde şeffaf bir kırılganlık
Resitale hazırlanıyor gece,
Bestelenmemmiş bir yağmur
Yağıyor üstelik
Rasgele,sevdalandın
gece vakti!
hemde yaşamın ölüme
sevdalandığı gibi
korkularına da
Sevdalandın,
Derya boyutunda olan yuregine saglik..yine guzel..umutlar olmesin hic..