Ben yokluktan geldim zaten
Yokluğa dönüyorum
Sen yokluğumu doldur
Alışır zaten yürek her yokluğa
Alışırsın sen de yokluğuma
Hatta sevmedim ki seni de kendince
Hayat olabildiğince tezat
Aldım sattım seni en ucuz mezat
Beni sana mıhlayan çivi çürüdü
Hep aynı bildik masal
Sevilen kadın evine doğru yürüdü
Ben bir nevi pezevenk
Bırak bende kalsın yalnızlığım
kulağım kirişte olsun
Umudum sende
Martılar uçsun gökyüzünde
Uyku tadında gecelerde
Yalnız seni
Kötü bir akşamdı
Birkaç tek rakı içecektik
Geçmişi, Dostluğumuzu, bugünü sorgulayacaktık
Eski solcumuz sol ayağım çalışmıyor artık deyince
Gülüştük
Asker olanımız
Öğretmedin ki bana sensizliği
Gece boyu süren deliliği
Başaramıyorum
Biliyormusun? Tamamen sustum
Yaşama küstüm
Çok az ömrü kaldı sevdamızın
Bitecek birgün ansızın
Ben, bilerek sevdim gerekliliğini ayrılığın
Ne hükmü kalacak yaşananların
Ne de zorluğu korkularımızın
Bakacağız ardından mutlu olanların
Zordur vedalar...
İnandırılmak, gerekliliğine ayrılıkların
Yaşanmamışçasına sevdaları
Zordur anlaşılmamak
Söz hakkının olmaması ve susturulmak
Gün gelir çok sevilen bile
Silinir yürekten
Vazgeçmek kolay değil elbet
Tırnağı sökmek etinden
Beklemek zor
Değer verdiysen fazla hak ettiğinden
sen beni hayallerinden mi sildin
yani, şimdi ben gözbebeklerinde
kendimi göremeyecekmiyim
desene kupkuru bir sevda kaldı geriye
o da bana son hediye
En derin inzivalarını yaşıyorum
Hani o, ağzından düşürmediğin yalnızlığın
Ve içinden çıkamadığım nice yanılgıların
Yıllardır gizlice, gözden uzak, ve kulak kirişte
Besledik sevda adına birbirimizi
Yazık büyütememişiz




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!