“Fevzi Halıcı Beyefendi’ye en kalbi muhabbetlerimle”
Kuş nidaları etrafımı sarar.
Uyanır tüm canlılar nasip arar.
İnşallah Rabbim duam sana varar.
Kar yağar kar üstüne
Yine bana küstün he
Akıllı ol güzelim,
Rezil etme ele güne,
Kar yağar lapa lapa,
Yan gelip kumsala yatmak,
Tüm dertleri bir kenara atmak,
Neşe üstüne neşe katmak,
Anlatılmaz yaşanır Foça’da
Ne hoş olur güneşin batışı,
“54 Yıl Önce Kerkük’te Yapılan Zulme İthafen”
Yâdıma sen düşersin kan kırmızı şafakla,
Zulmün kızıl çölleri kucaklaşır toprakla,
Bir sızı yüreklere elinde vicdansızın,
Sızı içinde sızı çöker gönle ansızın,
Nefesin nefesime karışmalı
Rüzgârla değil bulutlarla yarışmalı
El ele tutuşup Everest’e çıkmalı
Tepesinden tüm dünyaya bakmalı
Kararınca ufuklar akar gözümden yaşlar.
Gurbet içimde büyür katmerlisinden başlar.
Gözümde ipek olur sıladaki sert taşlar.
Gurbet içimde büyür yakar kavurur haşlar.
Gurbetin ikliminde hasret içimi yakar.
Kalbim özleminden kül oldu gitti.
Seni bekleyerek el oldu gitti.
Gözümün yaşları sel oldu gitti.
Gelmedin ay güzel, gelmedin neden?
Ne can koydun bende ne de bir beden.
Yurt aşkıyla yoğrulmak onun ana fikrinde,
Dağlar yürüten sevda buluttan gözlerinde
Anadolu baharı çiçekli sözlerinde,
Farklı öğretmen olmak güzellik defterinde,
Her gönülde yaşayıp izleri en derinde.
Çocuktum ufacıktım.
Birazcıkta gıcıktım.
Ağaç dalına çıktım.
Aldım meyveyi sıktım.
Mideme her şey tıktım.
Birden dünyam karardı.
Hani dostlarım vardı.
Tüm dertler beni sardı.
Gül benzim pek sarardı.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!