TARİH ŞİİRLERİ

TARİH ŞİİRLERİ

Özkan Yıldırım

”O iyi insanlar,
O güzel At`lara binip
çekip gittiler….”mi?

O iyi insanları,kayıp ettik
tarih denilen
bir delinin gizemli Dünyasında.
..

Devamını Oku
Vedat Koparan

Bir Zamandan Doğan
-Kop da Gel Bana-

Vuruldu

onların duvarları
büyüyüp yükseldikçe
..

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 8

tevarih-i osmanîye derkenar

ı/ gencosman

mervidir ki
bağdat’ın kapıları açılmadan önce
bir gencosman’ın önünde
..

Devamını Oku
Gülden Karabudak

Alabildiğine efsun,
Alabildiğine mavi…
Asil bir zaman kulesi
Onurlu bir geçmişin
Yaşam mücadelesi değil mi!

Bir eteğinde Efes,
..

Devamını Oku
Abdurrahman Tepe

Uzun bir vadidir yemyeşil bağlar
Elvan elvan tarih kokuyor Bitlis
Geçit vermez karlı dumanlı dağlar
Özlemin kalbimi yakıyor Bitlis

İlimle yoğrulmuş taprağı taşı
Çok özledim kavim ile kardaşı
..

Devamını Oku
Arzu Dinçer

Ne karanfiller düştü toprağa,
Ağladım..ağladım hıçkıra hıçkıra...
Anılar karanfillerle dolu...
Andım onları okuya okuya....

Ne karanfiller düştü toprağa,
Cenaze törenleri hüznü bağladı,
..

Devamını Oku
Ahmet Hikmet Konak

Artık aklım başımdan fırlar çarpar duvara
Artık sözüm bağrımdan fırlar havaya karışır
Artık yeminler bozulmuş tövbesi yoktur.
Artık alın yazım değişmiştir. Silinmişssindir artık
Ve yepyeni bi hayat başlamıştır.istanbulda
Zaman yeniden tarih yeniden yazılmıştır.
Ve geçmişimin sana ait olan kısmı yakılmıştır.
..

Devamını Oku
Ali Osman Yılmaz

Kadınlar;
Çeyiz sandığının gizemi gibi sır dolu kadınlar.
Her şeyleri sır, her şeyleri saklıdır onların,
Açarsınız sandığını, kat kat çeyizler arasında ararsınız
Ama bulamazsınız bir türlü.
Maharetle saklanmış el emeği işlemeler
Gipür danteller arasında gizlenmiş kadınlıklar
..

Devamını Oku
Mehmet Bicik

Tarih, doğa, plâj, deniz,
Mevsim her dem bahar Ören’de…
Garip, yoksul, soluk beniz,
Bir kız çiçek satar Ören’de…

Türküler susmaz, çalar saz,
Ören’de her gün, her gece matine…
..

Devamını Oku
Mete Yıldız

Bir günde dört mevsim yaşıyor yurttaş
Tarih, doğa, orman cennet arkadaş
Mavi denize gir geçmemişse yaş
Bu cennet vatanı sevmek ibadet


Dünyada her yerden gelir turistler
..

Devamını Oku
Abdulkadir Güler

İstanbul’a Mektup

Bu sana ilk mektubumdur
Ey koca tarih İstanbul
Sana söylemeğe dilim varmıyor
Ben bozkır, ben kıraç, ben dul
Bunlar beni artık sarmıyor
..

Devamını Oku
Mehmet Nuri Gezmiş

İnsanlık sende doğmadıysa eğer,
Asla ölmez İstanbul' da.
Sen, medeniyet dünyasının,
Açık hava müzesi.
Nasıl ki dünyanın,
Nümunesidir insan,
Öyle de dünyamızın,
..

Devamını Oku
Cumali Çorbacı

Yüzün sularda kalsin cocuk
Cigligin en kanli cografyada
Son kez ucurtmani tak rüzgarin kanatlarina
En sevdigin oyunlari oyna sokaklarda
Gögün mavisine iyi bak
Günesi sakla koynunda

..

Devamını Oku
Murat Bağış

Yapraklar sararacak gözlerimizde
Biz pervasızca ilerleyeceğiz
Hayat bulvarında
Dilimizden kan rengi sitemler dökülecek azize
Yeni bir ufuk açılacak yüreğimizde sevdaya.

Kanatlanıp hakikate uçacağız
..

Devamını Oku
Adnan Durdağı

Çevresinde ne güzeldir gölleri
Bahçelerde türlü türlü gülleri
Batıyla doğruyu bağlar yolları
Bir köprüsün seni gördüm Elazığ

İnsanları tatlı dilli sımsıcak
Misafirperverler açarlar kucak
..

Devamını Oku
Nurten Hıdıroğlu

İstanbul grilerini giymiş
Öylesine mahsun
Kabuğuna çekilmiş.
Gece ışıklarını bir,bir yakmış
Ortaköy'den denize
Bir ışık saçmış.

..

Devamını Oku
Ahmet Şahin

Çalıyor dinleyin mehteran marşı
Bir tarih yazıldı kanlı bıçakalı
Onlarca ok yedi ve birkaç mızrağı
Elinde şanlı türkün bayrağı
Unutmak mümkünmü Ulubatlı Hasanı

Şahlana şahlana sürer kıratı
..

Devamını Oku
Emrah Karakoç

Tarih fışkırıyor dört bir yanından
Milas'ın köküne inilemez ki
Bu can onu çok seviyor canından
Milas'a bir değer biçilemez ki...

Milas sözde değil, nefeste değil
Bir akvaryum değil, kafeste değil
..

Devamını Oku
Şair Mustafa Turani

Dile gelsin tarih, o gün nasıldık
Aydık, yıldızdık biz, Çanakkale'de
Tıpkı kükreyen bir aslan kesildik
Destanlar yazdık biz, Çanakkale'de.

O gün bir bütündük, gövdeydik baştık
Dört cepheden, yedi koldan savaştık
..

Devamını Oku
Ahmet Öztürk

Sopsoğuk bir geceden sıyrılıp
gelmiştin çayımızın demine
ev arkadaşlarımızdan ayıracak kadar muhabbete sürdün bizi
ne kadar sorumsuz görünsen de
o kadar için doluydu
Köftehorlar kralı bir deryaydın
Seni herkesden ayıran kimsede
..

Devamını Oku