Hayaller yekpare, geceler uzun
Uykular umarsız beşe bölünür
Ruhumda dörtnala rengi sonsuzun
Bir yanım boyuna düşe bölünür
Ne düzleri aşar, ne yokuşları
ve ansızın bir bulut gelir
bütün yağmurların bozar kıyamı
erguvansız bahçeler ne bilir
vehim midir eylüller,
rüya mı?
Bir bayrağa, bir de sana
yağmurun kızı!
bu kadar yaraşır, kırmızı
bu sabah
gülüşün sahra sıcağı
bakışın ülkemde, Endülüs yazı
Vurmadığım telden mülhem
Uğrun uğrun ağdım saza
Bu alemde yerim yok hem
Güfte güfte sığdım saza
Yağmur üşümesi gibi
Okyanustan öte geçen
İlden sana sığınırım
Rayihası zehir saçan
Gülden sana sığınırım
Kuldan himmet dilendiyse
o yırtık kenarından hemen
dalıverdim rûhun mahremine
domur domur ateş, ortasında çimen
buutsuz bir alemde sonsuzdum yine
sonsuzdum, sonsuz ve tutsak
Oturaklı delilerden, tumturaklı neşideler,
Kopar çığcasına
Kopar da ansızın, böğrümü deler
Edimsel koşullanır, ussuz ve edimsel
Çiçeğe yürür de bahar olurum
Zahireci diyor ille de kefil
Tanıdığın biri yok mudur şefim?
Kaç gündür bebeler evde sersefil
Sizinkiler nasıl, tok mudur şefim?
Bir kucak meşeyle diklenip ayaza
Döndün mü sobanın başında şefim?
Felek pişirirken ensende boza
Gülmeyi gördün mü düşünde şefim?
Bir kucak meşeyle diklenip ayaza
Döndün mü sobanın başında şefim?
Felek pişirirken ensende boza
Gülmeyi gördün mü düşünde şefim?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!