Turna, adını unutan nehire kanadından bir tüy bıraktı,
Nehir tüyü okşadı
Tüy nehirde çalkalandı
Nehir adını
Tüy kanadını hatırladı...
Kararlı,
Uyumsuz,
Soygaz soysuzu hercayi bakışları
Ayazladı
Zaman kaçgını kardeleni.
Delik deşik köklerinde pıtırak dikenleri...
Misketten bomba olur mu hiç anneciğim.
Onlar bilmiyorlar
Ben biliyorum
Benim misketlerim vardı
Misketlerim yuvarlak ve berraktı
Işıltılı şakımalar yayılırdı dudaklarımdan
'Canım' diye fısıldarım
Adını kendi kulağıma
Her sabah uyandığımda.
Bir ipek dokunuşu değer tenime,
Ellerin değil geceliğimdir
Ama aldırmam.
Anne kokusu sızdırırmış
iğde ağaçlarında açan çiçekler
Ceviz
Buram buram baba kokusu yayarmış yeşil yapraklarında
Yağmurun dinmeye karar verdiği
Güneşin batacağının geldiği
Ve ışıkların olmadık anda bellerinden kırılıp Gökkuşağından sarkmayı becerdiği saatlerde
Kirpiğe tutunan damlanın acizliği değil,
Uzak ufuklarda
Öteki ışıklarla öpüşen yedi renkli sevgilinin
Dört odali kafesi kaplayan teninine.
Soğuyarak yanmayi öğreten bilge
Koptuk
Soğuduk
Yandik
Müjde.
Bir heykeltraş için çatlaksız, temiz, berrak, kıvamlı, ışık geçirgen, mermer bir kayayı içinde barındıran bir dağ ne ise, şair için de dil ve sözcükler böyle birşeydir. Dilin bütünlüğü ve zenginliği madan ocağının kendisidir. Şair oradan bir blok alır. Bu blok yukarda saydığım özellikleri içinde ne denli sağlam taşıyorsa şiir de o denli güzel olacaktır. Ola ki blok ocaktan çıkarılırken zarar görmüşse ne denli işlersek işleyelim istediğimizi bize sunmayabilir. Bloğu istediğimzce kaliteli ve istediğimiz geometrik ölçülerde madanden elde etmişsek. Bu durumda ölçülü şiirlerimizin güzellliğinde bir güzellikle karşı karşıyayız demektir.
Izlemesi zevki, algılamsı kolay, akılda kalıcı, net bir güzellik.
Serbest şiir bir sonraki aşamadır.
Helkeytraşlar bloklara el atıp mermerdeki bazı parçaları yeterince ve yerli yerinde bloktan özenle uzaklaştırarak oluşmaya başlarlar ya hayalindeki heykelleri, Bloktan figüregeçiş yaparlar ya işte şiirde de bu aşama ölçülü şiirden serbest şiire geçiş aşamasıdır.
SÜRECEK
………….
..heykel yapımında bloktan figüre geçiş aşaması dediğimiz aşamanın şiirde ölçüden serbeste geçiş aşamasıyla özdeşleştirmemi biraz daha açmak durumundayım. Figür önce sanatçının kafasında bir düşünce olarak oluşur.
Serbest şiirde konu dediğimiz olay da önce şairin kafasında (genel kullanım şekliyle gönlünde demeliyim) ortaya çıkar.
Yontu ustası düşüncesinin matematiksel oranlamalarını hesaplar ve kendi duygularını da katarak yontuya başlar.
Şair de şiirinde matematik orantılamalarını yapacaktır. Her ne kadar adı serbest olsa da doğanın temelinde var olan altın oran gibi şairin şiirinin de mutlaka bir altın oranı vardır. Ve şair bu orantılamayı yapabilecek alt donanıma mutlaka sahip olmalıdır.
Blokta ne kadar fazlalık varsa özenle hepsini milim milim uzaklaştıran yontu ustasının en ufak bir fazlalığa ve pürüze tahammülü olamaz. Çünkü en ufak bir pürüz sanatçının eserinin çibanı ve kusuru olarak sonsuza kadar ona batacaktır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!