Ne önemi var,
Olmuşum dayı, bacanak, enişte…
Hiçbir günahım yok vallahi
Dünyaya habersiz gelişte…
Biraz aşık… Biraz sarhoş… Biraz yalnız.
Canın nasıl isterse öyle anlarsın.
İki pencere var,
Biri karanlığa biri aydınlığa bakar.
İki insan düşün, biri yatağında yalnızdır;
Diğeri sevdiğine sarılır yatar…
İki yaşam türü var,
Şiir dedim de,
Güldürdü beni şiir…
Sevda dedim,
Vurdu kalbimden…
Vurdu, öldürdü beni şiir.
Kalemi kırdığım gün
Kıyamet mi kopacak şiirlerin başına
Boşuna sakız çiğnenir mi dostum
Altından kıymetli sözcükler
Nasıl harcanır boşuna
Anneler, canım anneler...
Gün geldi binlerce acı çekti,
Gün geldi gözyaşı döktüler.
Anneler, canım anneler…
Nerde kaldı kulağımda sesin?
Çıkıp dağları dağladılar
Bir aşka gönül bağladılar
Sevinç gözyaşıyla ağladılar
Aşkın mutluluk baharında
Selam verdi arı kelebek
yollara düşüp yürümek istiyorum
adımlarımın gidebildiği yere kadar
susadıkça suyumu içmek
acıkınca bir ağacın gölgesinde çıkınımı
paylaşmak istiyorum gözleri mavi
yol arkadaşımla hiç konuşmadan
Anlamıyorsam şiiri,
Nasıl okurum onu şiir gibi?
Şiir için gerekir sarsılıp titremek
Şiir denince iki gözüm,
Kapatacaksın gözlerini,
Cennet giden
Kimsesiz garibim
Garibim işte garibim..
Terk eden gitti, unutan gitti.
Ben benimle başbaşayım.
Bir köşede kalakaldım
Ben bana sorarım
Sabahın seherini, akşamın meltemini,
Ben bana sorarım üflenen neyin,
Titreyen tellerin, içimdeki ahengini;
Ben bana sorarım…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!