Evlenmek istemiyor, kimse girmiyor zahmete
Evlenenler çocuk yapmıyor, engel oluyor rahmete
Çekirdek aile yok oluyor, sebep oluyorlar kıyamete
Geleceğimiz umudumuz, dönecek felakete
Nice anne baba bilirim, özlemini çeker torunun
Bakıyorum, bu gençliğin haline
Bir türlü gelmez, adap yoluna
Dolamıştır, bozuk kültür diline
Bu gençlik, koşar gider nereye
Elinde telefon, kulakta kulaklık
Virajı dönerken tutmadı fren
Kör olsun gözleri motoru süren
Yirmibeşkişi idi üstünde duran
Ne acıklı olay oldu bu günde
Karakurda varmadan motor devrildi
Dut ağacı ne durursun
Meni ürehten vurursun
Hele meyveni görünce
Meni ciyerden yahersen
Yayılmış dallar budağı
Elveda sana yirmi dört yıl iki ay on dört gün
Sanki geçmiş günler değil taze bu gün
Yinede benim kalbimde bıraktı bir hüzün
Hemde ikibin sekiz yılı’nın Eylül’ü güz’ün
Bitti her şeyin bittiği gibi kalmadı sözüm
Emekliler ne yapar
Derler ki her işi yapar
Her işi yapan
Hiçbir iş yapar
Emekli olunca neler yapılmalı
Bazen bakıp uzun uzun düşünüyorum
Acep dostlardan bizlere kalan ne?
Dostlar uçup giderken bize ne bıraktı
Yoksa bizde bir acı ve gözyaşımı aktı
Dünyaya geldik, koşarak büyüdük
Ne zamanı kavraya bildik, nede saati
Her vakit oyunla, güldük gün geçirdik
Ne zamanı kavraya bildik, nede saati
Sormadık kendimize, niçin geldik
Yüz kere tövbe, bin kere istiğfar
Biz aciz kulları, affeyle Yarab
Dinsizlik, sardı her bir yanı
Biz aciz kulları, affeyle Yarab
Bölük, bölük; Müslüman kanı akıyor
Duada gündem bu demdir
Zaman gece yarısı
Zaman seher vakti
Cuma gibi mübarek gündür.
Ezan ile kamet arası
Hutbe okunma vaktidir.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!