Zamana diz çöküp naralar atarak karanlıklardan
Ve sabaha yalvarıp huzurunu istemek karanlığından.
Yana yakıla aramak ve bulmamak için dua etmek;
dua etmek bir sabah vakti ayrılırken hüznün şafağından.
İnziva arayışını teskin etmek bir avluda...
Merve ile safa arasında bir yudum su telaşında
Boğazında bir bıçak gözleri kapalı can telaşında
Aramak gözleri kapalı
Bulmamak için dua narasıyla...
Vakit çürüyor kolum da saatim zafiyet gösteriyor
Şurada tam da şurada indir beni kuyuya!
Suyu izlemek istiyorum bir derviş prens edasıyla
Kaybolmak sayhasında o şairin sedasıyla.
Bulmak istiyorum kaybettiğimi
Bulmamak için dualarla...
Tamam vakti geldi acizliğime ilan olsun bu şiirim.
Diz çökmeden yalvarmadan dimdik duran o adama
Sükunet hırkası giymis olan
Öğretensin münzeviyati.
Elinde bir bardak suyla
Bir çölde bir vahada
Çığlığı öğrenen insana...
Susmayı öğreten yasa.
Koşuyorum mahşerde görüyor musun?
Ah bulmak için koşan bana
bulmamak için dua ettiren bu yasa...
Müfret bir ferd olarak duruyorum yaslandım rahleme
Okuyorum salasını koşanın
Biliyorsun artık bir cenaze var mahallede.
Bulmak için yerinden kalkıyorsan
Bulmamak için dua ettirecek bu yasa...
Kayıt Tarihi : 25.4.2025 02:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!