Güneşin en güzel doğduğu,suları serin
dağları engin insanı gönlü zengin doğunu güzel şehri Bingöl doğumlu emekli memurum
Soframızdaki yemeği paylaşmak
Okul yolunda beraber koşmak
Askerde aynı safta savaşmak
Bu yaşamın adı kardeşliktir, kardeşlik
Güler iken, ağladı diye ağlamak
Ruhumun derinliğinde oturmuş sultan-ı pir
Hoşgörü durağında sevginin kucağında
Durmadan söylenir haydi hak aşkına gir
Bu güzellik yaşanır insanlığın bağrında
İçimizdeki güzellik, ruhumuzu resmeder.
Vicdanına danış ki insan olmayı, emreder.
Ahlak olgun oturunca kötülüklerde gider.
Öz varlığımız o zaman insanüstü seyreder.
Varlık bu varlık meleke tül âleme yakın.
İslam’ın beş şartından biridir zekât.
Hakkıyla yerine getirilmiyor fakat.
İbadetlerimiz bu yüzden sakat mı sakat.
Manevi sigortan, zekât’tır zekât.
Malına sigorta yaparsın, ödemesi çok para,
Ey beşer geçmişinden sildiğin tarih seni nereye sürer.
Uyanda gel kendine asılsız tarih yazanlar haline güler.
Osmanlıyı beğenmem dersin sen Türk olamazsın,
Yedi düvele nam salmış atanı yok mu sayarsın,
Kökünü ve dalını beğenmeyen meyve olmadan çürür.
Sebep sonuç ilişkisi, geldiği yeri sormadan yürür.
Oğlum açtım sana koca dünyadan sayfa.
Ne olursa olsun büyüklerine tutma kafa.
Yaradan’ı bilmelisin özelliğin olsun vefa.
Bunları yapar isen duacınım çekme cefa.
Daima şükredici ol, hiç olmayanlara bak.
Büyük düşman, cehalettir cehalet
Başıboşluğundan yaptığı kehanet
Her türlü şiddete en büyük alet
Dost olamazsın, istersen kahret,
Mesleği tembellik ve inat,
İçimdeki acı arada yoklar beni.
Kendine sığınacak bir liman arar.
Nice güzellikler yok olmuş belli.
Gönlüm tevekkülde kılmış karar.
Derindeki izlere gözyaşlarım şahit,
Yeter artık ağlama.
Yüreğimi dağlama.
Daha çok var yarına.
Yetiş koş İslam yoluna.
Ninnileri dinleyecek.
Bir değil, bin gölü olan Bingöl'üm
Ne olursun saklama koynunda ölüm
Berrak sularda yıkanmışsın be gülüm
Hasretiz gurbette sana bülbülüm
Gönül ateşi ile pişmiş tandır ekmeğin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!