Edep mi o da ne söyleme emi,
Duygular tatilde kocaman gemi.
Merhametsizlik andırır da veremi,
Bu ruh hali ile insan sever mi?
İhlas insanlık için olmuş da iflas.
Babacığım vardı, üç bölmeli sefer tasın.
Lokantada yemem, evden koyun aşım.
Koşarak getirirdi küçük kardeşim aşın.
Çağırırdın, arkadaşlarını yiyemem tek başım.
Gülerlerdi iki lokma yemeğe çağırdın hepimizi
Bir kişi bile doymaz, masaya dizdin bizi.
Çabaladım, senin için çok koştum,
Yemedim yedirdim, rüyalarımda coştum,
El etek öptüm, yalan dolanla hoştum.
Söyle koltuğum söyle benim için ağlar mısın?
Gün oldu sevdiklerimin hayatını karartım.
Müslüman’ız diyoruz sözün gereği; suçlarız biz feleği.
Ne zaman doydu fakir, giydi de mutluluk gömleği.
Aç açık iken, döküldü çöpe dolu zengin çömleği.
Köprü altlarında çocuk, saray yataklarında yatar köpeği.
Ne diyeyim ben buna insana, verilmez terbiye.
Bir avuç toprağa tohum düşerde
Kucaklayıp onu, bakar sever de
Filizlenir, oturur gölgesin de
Sevgidir onun yeşermesin de
Üstüne bastığımız her yerin de
Bir pıhtı kandan teşekkül ettik
Anne karnında güne, gün ektik
Dokuz ay dokuz gün bekledik
Hayata varmak için, sancıyı bildik
Doğarken ağladık, baktık yüzüstü yere
Bir gün, peri kadar güzel bir hanım geldi.
Kucağını açıp seni seviyorum dedi.
Şaşkınlığıma bakmadan çiçek bahçesine indi.
Çiçek derleyerek saçıma takıp güzelim dedi.
Garibime gitmişti kalbimi fethetmişti.
Düşünceye daldım bugün derinden.
Sevdim, saydım çok şey verdim kendimden.
Kendime beyaz sayfa açtım tekrar yeniden.
Middem bulandı artık dert denilen irinden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!