Ağlamak istiyorum, çokça ağlamak.
Ağlasam acaba derdi ne derler.
Gülmeyi sevmem tebessüm yeter.
Zaten çok gülene delidir derler.
Tevekülle düşünmek,düşünmek isterim.
Ölürken elleri açık, gözü kapalı,
Bıraktı yaşam, denen topalı,
Ameli tam ise kabri, havalı,
Çal sevdiği o zaman acı kavalı.
İki yaşamda köprü, kabir taşları,
Müslüman’ız diyoruz sözün gereği; suçlarız biz feleği.
Ne zaman doydu fakir, giydi de mutluluk gömleği.
Aç açık iken, döküldü çöpe dolu zengin çömleği.
Köprü altlarında çocuk, saray yataklarında yatar köpeği.
Ne diyeyim ben buna insana, verilmez terbiye.
Çabaladım, senin için çok koştum,
Yemedim yedirdim, rüyalarımda coştum,
El etek öptüm, yalan dolanla hoştum.
Söyle koltuğum söyle benim için ağlar mısın?
Gün oldu sevdiklerimin hayatını karartım.
Düşünceye daldım bugün derinden.
Sevdim, saydım çok şey verdim kendimden.
Kendime beyaz sayfa açtım tekrar yeniden.
Middem bulandı artık dert denilen irinden.
Babacığım vardı, üç bölmeli sefer tasın.
Lokantada yemem, evden koyun aşım.
Koşarak getirirdi küçük kardeşim aşın.
Çağırırdın, arkadaşlarını yiyemem tek başım.
Gülerlerdi iki lokma yemeğe çağırdın hepimizi
Bir kişi bile doymaz, masaya dizdin bizi.
Bir pıhtı kandan teşekkül ettik
Anne karnında güne, gün ektik
Dokuz ay dokuz gün bekledik
Hayata varmak için, sancıyı bildik
Doğarken ağladık, baktık yüzüstü yere
Bir avuç toprağa tohum düşerde
Kucaklayıp onu, bakar sever de
Filizlenir, oturur gölgesin de
Sevgidir onun yeşermesin de
Üstüne bastığımız her yerin de




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!