Bekle çocuk çok az kaldı
Aydınlığa koşuyoruz birlikte
Gökyüzüne bak usulca ve sessizce
Hisset yarını taa yürekte
Bekle çocuk kış bitecek
Çadırlar üşütmeyecek
Ne çok dövdün terlikle,
Gülmekten katılırdım,
İki elin belinde,
Üstüme atılırdın.
Sokaktan eve dönmez,
Karlı bir kış gunuydu ben
Göz açtım dünyaya merhaba dedim
Hani komşular telaşlanmıştı ya
Haber uçmuştu çoktan
Gececi olan fabrika işçisi babama
Tabi ben nereden bileyim anne
Anne uzat ellerini
Bak güneş parıldıyor gökyüzünden,
Kuşlar yemlenmeli,çay demlenmeli anne.
Sensiz ev boş ki ne boş,
Senle hayat ne hoş anne.
Anne uzat ellerini,
Erken gelmiştik o gün biraz erkence,
Bir bankta elele ilk günkü gibi,
Sanki bir balayı özlemle dolu,
Bakışmıştık göz göze her günkü gibi,
Martılar, güvercinler şahidimizdi,
Ben geldim oğul
Fatihalar getirdim sana hediye
Peygamberin askerleri yoldaş oldular da,
Cananıma getirdiler beni.
Altın tasla şerbet ikram ettiler,
Kana kana içtim ama doymadım,
Ezanlar okunur, titrer semalar,
Ve melekler iner, gökten neşeyle,
Bulutlar inzivaya çekilir,
Gülümser yeryüzü, aşkla gülümser.
Ve gün ışır aydınlanır kainat,
Bir vapur yanaşıyor Karaköy rıhtımına,
Martılara bakmadan olmaz,
Martısız İstanbul olmaz.
Sultanahmet ten yükseliyor akşam ezanları,
Ayasofya ya uğramadan olmaz,
İstanbul Ayasofya sız olmaz.
Sen masum, sen günahsız.
Sana dünya duyarsız.
Sen yalnız, sen perişan,
Sana kayıtsız, bu can.
Yavrum cenneti anlat bize
Susarak netice, alınır sanma,
Ateş çemberine, düşen yanıyor,
Oyun pis hem büyük,sakın ha kanma,
Bu hali görünce,yürek kanıyor.
Kardeşi kardeşe, kırdırıyorlar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!