Seçilmiş elçi Süleyman vardı,
Cihan padişahı Süleyman vardı,
Mevlidiyle mest eden Süleyman vardı,
Kuran hizmetkarı Süleyman vardı,
Memleket sevdalısı! ! ! ! ! ! ! Süleyman vardı,
Biricik dedem Süleyman vardı,
Kudursa da kafirler, hoplasa imansızlar,
Dar eylese dünyayı mümine Kuransızlar,
İnanırız şüphesiz Allah ne buyurmuşsa,
Hak nurunu tamamlar, son bir müslüman kalsa.
Bir şafak vaktiydi inledi dağlar,
Mehmedim pusuda haini kollar,
Geçmek ne mümkün mayınlı yollar,
Kimse umursamaz analar ağlar.
Mevsimdir,yağacak, yağmur da kar da,
Kalmasın hiç kimse, dilerim darda,
Hayattır, hastalık, sağlık da var da,
CUMA nın hurmetine şifa bulsunlar....
Sormuşlar bir bülbüle
Sevdiğin var mı? diye
Demiş bu da soru mu?
Aşığım aşık güle.
Demişler gül dikenli
Gözler kara ten kara
Ayak çıplak el kara
Kapkaranlık dünyada
Aslında kimler kara.
Çayırda çiçek misin,
Çiçekte böcek misin,
E kız son sözün nedir? ,
Benlen gelecek misin?
Mektuba şiir yazdım,
Yaylasına varamadım, suyundan alamadım,
Yaylasına varamadım, suyundan alamadım.
Oy dağları dağları, duman sardı dağları,
Oy dağları dağları, duman sardı dağları,
Akşam oldu göremedim, canımın cananını,
Oy garibim oyyyyyy.
Bir kel Esat var idi, hayli eski zamandan,
Dunya mali pesinde, kosar idi durmadan,
Cok calisti, yoruldu, aza kanaat etmedi.
Lakin cenazesine, oglu dahi gelmedi.
Sordular ki ogluna, neydi babanla zorun,
Sevda ateşiyle, yollara düştüm,
Denizler aşıpda, Kabe ye koştum,
Günahlarla yüklü, bedenim ile ,
İşte kapındayım, affet Allahım.
Ne çukurlar içinde, hep debelendim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!