Çok sözümüz olsa da söyleyecek
ve yapacak çok işimiz
öleceğiz genç adam,
inanabiliyor musun?
Öleceğiz,
parmak izimiz kalacak camlarda,
ben geleceğim;
sen gideceksin!
gelmeyeceğim,
gel diyeceksin!
ben seveceğim,
Yüzüm,
Lanet olası yüzüm ateşler içindeyken
Bir eski hatıradır rüzgarın getirdiği.
Perdeler aralandı,
hışırdadı yapraklar
Ve çok uzaktan geldi çocukların sesleri.
mevsim sonbahar...
ötelerde kaldı umutlar!
ve aklımda en hezimet sevdalar;
mevsim sonbahar...
sarardı beklenenler
rüzgara gem vurulmaz!
Sevdalarla ödedim gençliğin zekatını.
Aza çoğa bakmadan dağıttım ölesiye.
Cennette de almasam olur mükafatını,
Bin ömür de verilir sevgi yaşasın diye.
Bütün sıcaklığını biriktiremesem de,
Sevdalarla ödedim gençliğin zekatını.
Aza çoğa bakmadan dağıttım ölesiye.
Cennette de almasam olur mükafatını,
Bin ömür de verilir sevgi yaşasın diye.
Bütün sıcaklığını biriktiremesem de,
Belki kuşlar göğe dökülüp,
balıklar suya uçuyordur.
Olur a,
Belki rüzgar duvardan geçiyordur.
Belki kayıklar suyu, su taşları içiyor,
Şu yollar bulutların üstünden geçiyordur.
Yine de umuda sarılır gönül
Yine de sevince…
Ölüm kuşatsa da pencereleri
Bir bahar sabahıdır avlumuzdaki
Yine de güle meftundur gönül
Yine de kardelene.
Doğduk
Kan ve revan içinde
Yırtarak sükutunu arzın
Çığlık çığlığa ve yalnız
Bir sabahın üçünde.
Ağustos güneşinde birer yavru balıktık.
Çekindik yılanlardan,
suyun gölgesine
sığındık...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!