Acının tarifi nasıl yapılır bilmiyorum
Bu dilinde veya vücudunda yaşadığın bir acı değil
Daha farklı bisey..
Yaşıyorsun hissediyorsun...
hem içinde hem dışında hem tüm hayatında
ama tarif edemiyorsun.
Nasıl açarım bağrı yanık türkülerle
Nasıl kavuşurum gökyüzüne artık
Hangi toprak selamlar beni
Hangi güneş gülümser
Hangi yel okşar tenimi...
Ah içimin kılçıklı sancısı
Nereye gitsem hep aynı yerde dururum
Nereye baksam buğulu gözler birikir
Adım adım yalnızlık bir girdap yüreğimde
Yüreğim ki geceye hapsolmuş bir boşluk sessizliği
Kaç bahar eskittim gözlerimin deltasında
Her defasında yağmura yakalandı umutlarım.
Türkülerin tonlarında kaldı sözlerim
Bir uyanışının ortasında yapayalnız kaldı avuçlarım
Dolu vurdu rüzgâr uçurdu
Saçlarının kırında birikti anılarım
Dumanlar süzüyor aşkın kaderine
O gece sensizdi yumulan gözler
Anladım bu çile bitmeyen bir sancı
Gerine ne kaldı ki kurak göz torbasından başka
Belki de olmaktı var olmaktı zerre zerre
Bekledim biraz daha bekledim ve çok bekledim
Güneş tenimi yaktı yağmur ıslattı kar üşüttü
Dallar yeşerip yaprak döktü
Kuşlar göçüp gitti ve tekrar döndü
İnsanlar öldü, insanlık öldü
zaman herşeyi eskitti
Ilık bir yağmurun üşüyen teninde teselli buldum
Gittim
Dönüp arkama seslendim beyhude bir telaşla
Nefes nefes içimde birikti dumanlar
Ey biçare acılar uzadı hüsranımın gölgesinde bekleyen umutlar
İnce bir sızıdır dalga dalga büyüyen.
Bilirmisin kanayan yarayı
dağ olup taşan, üstüme çöken
darmaduman eden
Hangi gecenin yağmurudur düşlediğim
Titrek zamanın kıskacında saklanan bulutsu günler
Bir şehri dört bir yandan sarar gibiydi
Az az tükeniyordu betonlar arasındaki elemler
Son güneşin bakışlarıyla toprak olan ölümler
Bir garip salınır düşlerimde
Sicim yağmur serinligi ve biraz tebessüm
Ben karanlık zamanın ufkuna yelken açtım
İçimde derin düşünce boşluğu biraz sessizlik biraz sensizlik
Bir salıncak sallanır içimden maviliğe dogru
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!