Bahanelerin hükmü sarkıyor dillerden.
Hem ölü hem de yaralı var içimde.
Acıya yazgılı bir kalbin
Prangalara mahkum suskun sahibiyim.
İçim çıkıp gitmek için hazırkıta beklemekte.
Gözlerim yapraklarını yitirmiş iki çift kırık dal...
Rüzgar savurduğunda saçlarımı
İtiraflar damlar solumdaki sessizlikten.
Başkalarının cezasını çekmek
İmtihanıdır sağır düşlerimin.
Kimse bilmez içimdeki kördüğümlerin sancısını;
Oysa gidip kalınacak yer değildir sevinçlerim.
Hüzün, tenine ayrılık düğümlenmiş bir bıçak...
Kanımın içinde defnedilmeyi bekleyen koca bir çığlık...
Solumdaki sessizliğe sebep itiraflar
Bir ceset gibi avuçlarımda.
Karalanmış sayfalarımın işgaliyeti sarıyor her an'ımı.
Beş harflik bir şehirde
Hayata ben geldim dediğim düştü hatırıma
Ve yine aynı şehirde
Vedasız bir ölümü arzuluyor olduğum vefasızca...
İlaçlar cehennem ateşleri gizleyen
Bir zehir olmuş ömrüme.
Yazacak söz bırakmayan cellatlara
Galip gelmek yaşamak sanmışım.
Lakin ölmek en güzel cevapmış,bilemedim.
Kayıt Tarihi : 19.1.2013 10:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Geçmişin gerçeklerini bunca yıl sonra öğrenmek insana bu kadar mı acı verir? Kim ilaç verebilir incinmişliğime,kim içimin en mahrem yerlerinde gizlenen kırılmışlığımı onarabilir?
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!