beni unut
sormadan nedenini
yalansızlığımın
kanamalarım şırıltılı taç yapraklı
dört yapraklı bir takvim
uzun yolculuğumun kavşakları
dört kapılı bir kargaşa bu denli çıplaklığı ağaçların
geceyi giyinmiş kuşların sessizliği
sen ben yaşam ve ölüm
gemileri yakmak için doğdum ben
misyonum tütünün genzini yakması
ah etmesi kalbine batan pizin
düşünmen kentin yalnızlığının biz olduğunu
özendiğim akşam kuşluğunun saçların olduğunu
belki kanamalarımın Hızır huylu tuzuyla duyarsın sesimi
gözlerim sensiz irin dolu gayya
sana olmasa da
geleceğim bana gelmemene
döneceğim sensizliğin senli renkliliğine
şimdi damarlarım çöl
kalbim kum fırtınası
serapsızlığımsın
ıhlamur zamanlı yağmurlarıma gel
beni unut
beni unut
kendini anımsa
o zaman olurum sende
kendini anımsamanda bul beni
ıhlamur zamanlı yağmurumla yıka yüzünü
ölesiye yaşanası ayrılıklara açtım can evimi
kendini anımsamanda unut beni
beni unutmanda kendini anımsa
görevimiz uzun yağmurlu kısa
ufka eğik kaşlarını kaldır
bak şafakla zengin gözyaşlarıma
yaralarım kabuk bağladı güz üşümesi hissinde
kardan adamlar gibi küskünüm güneşine
dünyanın hali bu leylayım tüm çağırmalarına
beni anımsa
kendini unut
ölüm bir anımsa
bin anım sensizliğim
kanıksa
beni
gözyaşlarında tut
ölüm bir sanıksa
bir suçlu sensizliğim
Kayıt Tarihi : 5.11.2007 18:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
''sen bana bakma
ben senin baktığın yerde olurum''(Özdemir Asaf)
der gibisiniz.kısaca...
selam ve saygıyla
TÜM YORUMLAR (1)