Dur!
Nolur konuşma daha,
Sökmeye çalışma artık kalbimi!
Bırak da biraz daha yaşayayım,
Zaten sen gidene kadar zamanım var.
Dursun nerde dursun, Dursun?
Şimdi bunun cevabı bir kenarda dursun…
Takılmış ayak parmağına etiket,
Toprağa hasret, dostum Dursun.
Sana olan sevdam, uzaktan bir kuşun
Kanat çırpması kadar önemsiz görünse de;
Benim için,
Bir kuşun uçması kadar mühim ve kutsaldı...
Bu aşk ekosistemi de nasıl bir düzense,
Bütün renklerin memleketisin güzel elma...
Kaynağı tükenmez bir ilhamsın bu arıya,
Polen alır çiçeklerinden
Bal akıtır şiir peteklerine...
Şifa alacak bu balı yiyenler,
Bulacak aşkta vefanın tadını bizi bilenler...
Şu buz kesilen havada,
Bir sıcak selamına hasret kaldım!
Kapkaranlık gökyüzünde,
Bir kutup yıldızına hasret kaldım!
Yolunu kaybetmişlerin rehberi,
Üzerinde:
Şu buz kesilen havada,
Bir sıcak selamına hasret kaldım!
Kapkaranlık gökyüzünde,
Bir kutup yıldızına hasret kaldım!
Yolunu kaybetmişlerin rehberi,
Üzerinde ''Mutluluğa gider'' yazılı levhaya,
Ayaklandı hayallerim koşuyor meçhule
Yıkıp dağıtıyor mantık köylerini…
Talan ediyor düşünceleri, fikirleri…
Yetişmek ne mümkün ardından
En hızlı uçaklarla bile…
Bir gün olur da bana gelirsen yar,
Çalma hiç kapıyı gir içeriye.
Melekler sevabı hep onar sayar,
Haydi nolur durma gir içeriye.
Bırak şu güneşi dursun havada,
Öperim ellerinden elleri tespihli babamın
Öpülmez mi; o ki ta kendisidir atamın…
Şöyle bir baktım giydiği cübbesine, sardığı sarığına
Nasıl da sarılmış İslam’ın bayrağına?
Hadi oğlum kalk sabah namazına demesi
Vallahi tatlı değildir bundan Cennet meyvesi…
Sana inat sennsiz bir sevgi doğdu
Geçenlerde kalbimde…
Adı kondu, ezanı okundu
Mutsuzluğa inat, ben geldim diyordu…
Ağlıyordu sanki gülmeye inat,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!