Soru İşaretleri Şiiri - Yasemin Tanık

Nedir ki kalbinin ağırlığı ya da değeri?
Satamadığı mendilleri yüzünden,
Biçare kalarak merdivende gözü yaşlı çocuk muydu?
Sabahın ayazında simitleri satmak zorunda olan kolu ve bacağı olmayan adam mıydı?
Denize hüzünle bakan yaşadıklarının muhasebesini yapamayan kadın mıydı?
Denizin dalgasına kendisini bırakan kız mıydı, ölümü istercesine...
Banktaki yaşlı adamın kalbinin dinlendirmesi miydi başını eğik hayata bırakmışçasına bakışlarını?
Ya da ağaçtan düşen bir yapraktı kalbinin adresi?
Kim bilir o yaprak düşerken senin gördüklerinde gizliydi.
Bir notaydı belki kalbinin kırıklığının bestesi,
Bilinmez bir sokakta serazat adımlara takılan insanın kendisi miydi?
Sinirli bir anın " bana reva mıydı?" kısmının paragrafında yaşayan gencin soluğu muydu?
Neydi ki hayat, savaşın ortasında kalan bebek çığlıklarını duymamak mı?
Her şeye rağmen uçurtmaları uçurmak mı o gri gökyüzünde?
Yapraklardan süzülen bir damlanın akıbetini merak edip izlemek mi?
Matemini tutmanın ahengini kaçıran gülümsemelerin yüze armağana mı?
Ahıyla yanan, duayla gülen yüzleri fark edebilmek mi?
Veya yaşamadıklarını yaşadıklarından çıkarak sevinçlerini toplama sanatı mı hayat?
Yeryüzünün her çehresinde sevgiliyi istemsizce görebilmek mi?
Gözlerini yumarak ömrünün satır başında kör kuyularda hapsolmak mı?
Şarkıların seni özlediğin zamana götürüp o anıya mahkum olma isteği mi?
O anları yazabilmenin tesellisi miydi hayata umutla bakan şairin en güzel şiiri?
Neydi ki hayat?
Bir şairin elinde şekillenen şiirleriydi ve onu o yapan.