Hiç düşündün mü bir kayanın nasıl yuvarlandığını?
Dağın zirvesinden eteklerine.
Hiç düşündün mü kuyuya atılan taşı?
Suya çarpana kadar boşlukta hissedilen o sessizliği.
Hiç duydun mu ardından gelen çığlığı?
Hiç tattın mı yalnızlığı?
Hiç düşündün mü ölümü?
Sonsuz dinlenmeyi?
Hiç istedin mi zamanı durdurmayı?
Sevişmenin en çılgın anında kalmayı,
Hiç istedin mi böyle dorukta kalmayı?
Hiç tanıdın mı sessiz karanlığı?
Sıkıca kapatınca gözlerini,
Sanki hiç ışık görmek istemiyormuşsun gibi,
Hiç düşündün mü o karanlığı?
Saf beyaz bir kağıda sarılmış,
Seni bekleyen toprağa karşı,
Son görevini yaptığını,
Hiç düşündün mü?
Hiç düşündün mü ölümü?
Son nefesini nasıl alacağını?
Son içkini ne zaman içeceğini?
En son ne zaman öpüşeceğini?
Son orgazmını,
Son yemeğini,
Son yüzüşünü,
Son ağlamanı,
Son gülüşünü.
Hiç düşündün mü göklere yükselmeni?
Hiç düşündün mü sonsuzluğa gitmeyi?
Sonsuz dinlenmeyi?
Kayıt Tarihi : 17.2.2024 21:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!