Koşuyorum.
Etraf karanlık,
baykuş sesleri,
çalılar çizdi yüreğimi.
Soluk soluğa nefes
koş durmadan etme pes.
Bir ekim sonunda açtım tavlamı.
Dizdim hayatımın taşlarını.
Salladım zarları,
oysa kısmet seni bana bağladı.
Oynadım hayatımı,
Bin asırdır seni sevdim...
Güneşe aya,
Yağmura kara
Gökte uçana,
Yerde kaçana...
Aşkına mahpus,
Bir yabancıydık....
Ne sen tanırdın beni nede ben seni.
Deniz kıyısındaki alemimiz
sessiz gecede kahkahalı muhabbetimiz.
Hatırladınmı bostancı sahilini
rakıyı,mezeyi birde yaptığımız gevezeliği.
Yine yağmur düştü şehrime,
Gökyüzü ağlıyor sessizce.
Damlalar ardın sıra akıyor yüreğime
Akıpta gidemeyen bir sendin bende.
Hasret deyipte çekemediğim,
Yanlızlıklarım sana cıkar
Susuzluğum okyanuslara
Kaçışlarım dipsiz mahşere
Sözlerimse unutan yüreğine
Engeller koydun sevgime
Bana ne rütbenden,
anlamam demiştim sana ben astan üsten.
Ben sana gelmiştim,
neydin kimdin nasılsın bilmemiştim.
Bir çift göz çarptı gözlerime.
Kaç dilde kaç dinde
söylediler adımı..
Kaç dilde dinledim ninniyi
hangi makamda yaktılar
kaderime ağıdı..
Kaç anne kaç çiğerpare
Feleğin çarkında
dişli oldum döndüm.
Her devirde bin can
bir ana bir baba gömdüm.
Canları düşlerimde gördüm,
hayallerden uyandım öldüm..
Benim sevdalarım da vardı,
sevdalılarım da.
Gençliğimden hatıralarda
hatırlarında kalanlarda vardı.
Toyluk zamanında korkardık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!