Aylardan NİSAN günlerden pazar
Kışın soğuğu dinmiş baharın habercisi gelmiş
Güneş odamda ısıtmaya çalışıyor
Buz tutan yüreğimi...
Yanlız değildim,
Bana kavuşmayı,göz yaşlarımı silmeyi,
Haziran güneşi göz kırpıyor gökdelenler arasında.
Ofis seesiz, insanlar yemek teleşında.
Bilgisayarımda Ferhat’ın som albümü,son şarkılar.
Kapadım gözlerimi..
Kipriklerim titriyor..
Parçayı sindiriyorum içime..
Söylemektense haykırmayı isterdim
Aynalara bakmak insanı acıtır derim
Baktıkca eskiyi özlerim gideni bilirim
Ya kalansa kalan nedir nerden bileyim
Baktıkca sadece eskiler görmek istediğim
Aynalardaki gideni bilirim kalan ben değilim
Kader dediğin senin için
doğmadan yazılmıştı.
Gizli kalmalıydın aşk denklemi,
yasaklı bahçelerdeki
zehirli acı meyve misali.
Sakladılar meyvelerini
Med-Cezirlerdeyim...
Aşkımın gel gitlerinde sensiz boğuluyorum
Bazen mavi okyanusun dipsiz karanlığında
Bazen derin ummanlarda kulaç atıyorum
Sonunda sana ayrılığın kumsalına vuruyorum.
Anla işte ben yine sensiz olamıyorum.
Yedi tepeli şehirde kalabalıklar
Yapayalnızmış zaten…
Sokaklar tan yeri
Halay dizeleri insanlar..
Düğün dernek kurulmuş
Gürültü patırtı çümbüş
Hey burjuva çocuğu
Bilirmisin sen yokluğu
Masanda çalarsın davulu
İçersin rakıyı bağ bozumu
Varoş insanı gönül dostu
Emek insanı huzur dolu
Çam kozalakları içinde
kayboldum...
Etraf yeşil çam kokuları
boğuldum..
Nefes nefese hızla koşup
soludum..
Kaç geceler geçti
Kaç nefes bitti
Ve kaç gönül eskitti aşkı...
Asla vazgeçmedim
Asla yorulmadım
Ve asla bıkmadım
Seni sevmeyi düşündüm..
Acaba neden niçin
bu kadar sevdim dersin..
Cevabı yok bilemedim,
sormadım kendime..
Neden niçin hiç düşünmedim..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!