Öyle bir yağmur yağacak ki o gün,
Ne güneş durduracak ardından gelen seli,
Ne de dağılan bulutlar tutacak oluşan cezrin matemini.
Yıldız misali kayacak evren parmaklarından.
İçinde biteviye acıtan bir özlem ki...
Ne ıssız geceme nefes,
Ne tutsak yüreğime kafes oldun hayat!
Şimdi ellerini dola boynuma Clark!
Kapat gözlerimi,
Mutluluğunu kulaklarıma fısıldayarak.
Kaz dağlarından an be an beklenirken
Seferi cihan oldum keşişleme esen.
Ve gözlerimiz buluştu kalbinde birden
………………… yüreğinden öptüm seni
Ama senin için zaman çok çok çok erken
*****
Bisturi belindeki kuşakta,
Destursuz girmez içeri,
Ayaklarında asker botları elinde tespih.
Yüreğinde kızılca kıyamet, yağan mart karları
Görüntüde bunlar suç aletleri…
aynaya baktığımda bitkin bir surat
bana yaramadın ki sen hiç elli yaş
içimde bir korku var iniş son sürat
düşerken gözlerimden geçen elli yaş.
yürüyorum
aklımda kadim bir aşk
v
e
yüreğimde ayrılık artçıları
…..Bu yürek hala canlı
Akreple yelkovanın buluşma anı
Uçuşa hazır kanatlar çırpınır ya hani...
İşte o an iliklerinde duymalısın
Ve dinlemelisin iç sesini...
Her insanın konuşur sol böğrü.
dağlarda boran var, sende ise bir har.
gider olmuş zaman ağlasak da zar zar.
ister mi insan yalnızlık, kalmasa naçar.
bitkiler bile dertlerini yaprağında toplar,
nefes alamadığında sararır etrafa saçar
.............................................
Gelince ayrılık anı fermandan,
Bakışlar kayar gözler susar o an
Ritim duyguludur içlidir zaman
Sazlar ayrılıktan dem vurur o an.
Bıkmıştı görevinden bir değişse diyordu
Bir rotasyon çıksa da terfi olsaydı kendi
Çok olmuştu bu ormana başmüdür olduğu
Sevmezdi yangın beklemeyi eskiden beri
Karısı kapıda bekliyordu elinde tığ
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!