...Ne ıssız geceme nefes!
...Ne tutsak yüreğime kafes oldun hayat!
şimdi ellerini dola boynuma Clark
kapat gözlerimi
mutluluğunu kulaklarıma fısıldayarak
(1)
Her saniye yükselen bir yalvarış,
Her geçen gün çığ gibi büyüyor efkâr,
Ayyuka çıkıyor özlemlerimiz.
Bir ana, oğul kokusuna hasret günler eklerken,
Küçük bir çocuk elindeki oyuncağıyla oynar.
Hızlı yaşıyorsun vesselam,
Doludizgin…
Koşarcasına…
Mamafih yaşanacak hayatta bir tane…
İşlemelerde bile hep seni işliyorum
Kanaviçenin her gözünde sen
Etraftaki çiçekler bile sen kokuyor.
“Hadi” diyorum,
Ebedi yolculuğa uğurladığın karın ise eğer,
Kalbinde çöreklenmiştir dağılmaz ağrılar.
Benliğini geleceğe dair kocaman bir umutsuzluk sarar.
Ev de artık ne sıcak aş, ne de gülümseyen eş var.
Zamanı şaşırmış mevsim gibi,
Salkım saçak,
Yönergeleri anlaması eksik
Pili bitik, elektrik atık…
Omuzlarına düşen saçları da yok artık!
Şakaklarında birkaç tel,
Coşkun sabi bir ruh
Çoğu zaman ikircikler içinde
Çakıllar çiğneyip kana kan biçen
Önündeki her engeli acımadan hançerleyen
Cidal bir yolculuktayken bile bir ses var tutunamadığım
Kıvrılır suyun akarken ah nazlı nazlı
Kızlar doldururken testileri niyazlı
Dili durmaz bu çeşmenin çağıldar hızlı
Ne cümbüşler var başında gelinli kızlı
Keyfi gidilmez ona her zaman sıralı
........................Bu Gece
Duygusal bir tını var her şarkıda bu gece
Her şiir sen kokarken dilimde hece hece,
…Avunmak zor bu gece her anımda kahır var
Doğanın bütün güzelliklerini beyaza boyayarak...
Saflığı nakşediyor gök kubbe bir bir günleri sayarak.
Yeni bir yıl daha başlıyor bak geçmişine gülümseyerek.
Tabiat ana da gelin oldu velhasıl her dalda parlayarak,
Oynuyor kendi düğününde ak gerdanı kıvırtarak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!