Mezar kazıyor bir adam
Okşuyor adeta kazdığı toprakları
Avuçlayarak mezarın kenarlarına
Nazikçe yığıyor
Selam veriyorum tereddütlü
Uzun uzun bakışlarıyla kan ter içinde
Nefes, nefese
Mırıldayarak süzüyor tepeden tırnağa
Silinecek adım diyor dünyanın kara tahtasından
İçte şu zımparalanmış düz ağaca işlenecek
Ruhuma da bir Fatiha…
Gideceğim yalnızca
Veda dahi etmeyeceğim
Ağlamasınlar arkamdan
Belki bir mektup dahi
Bırakmayacağım
Bilmeyecek kimse
Son nefesimde ne söyleyeceğim
Dünyalar kadardır benim
Şu derin mezar kadar ancak yerim
Kara toprak kadar serin
Nefesim olacak kuşlar
Ağıtımı dillendirecek
Her seher vakti
Uğrayarak
Başımda ötecekler
Dikenli güller bitecek toprağımda
Açacak çiçekleri
Kuruyarak sonbaharda
Hazan kaplayacak
Kuruyan gazelleri
Kırmızı bir alıç meyvesinden
Dökülecek toprağıma
Dikenlerle yaralanmış
Kan kırmızısından
İşte ağır saba makamında
Minareden yükselen
Şu okunan ezan mıdır?
Yoksa selam mıdır diyor
.
Kayıt Tarihi : 12.6.2019 09:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!