Ağlayarak geldim ben bu dünyaya,
Gözyaşıma ıslak imzanı sardım.
Ölü yunus gibi vurdum karaya,
Sensizliği ıstırabıma sardım.
Yazılı defter şaşmaz alın yazım,
Çığlıkları çaresizce haykırdım.
Ya erken geldim, ya geç yaralıyım,
Canım yandı, sustum, içime sardım.
Eksilen yıllarım dilde zehroldu,
Yaşlılık delikleri yüze vurdu.
Çizgiler derinleştikçe kavruldu,
Yaş aldı yastığım dünüme sardım.
Rüya, sanki aynada gördüklerim,
Yansımalara vurur hüzünlerim.
Dakikaları yuttu saatlerim,
Dile kondu hasret, çığlığa sardım.
Kelimeler hep aynı yerden yaktı,
Nefes azaldı, yorgunluğum arttı.
Kefenli günler sılayı çağırdı,
Yaşamı ölümle tabuta sardım.
Ah, nerede o benim deli çağım?
Kayıp gitti avucumdan yandığım.
Çatlak bardakta tükendi durağım,
Tenden döküldün, son cümleme sardım.
Kayıt Tarihi : 6.2.2025 17:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Zaman, her yarayı derinleştirir; ama en acı olanı, kaybolan anıların içindeki sessizliktir."
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!