Siyah beyaz sevdim seni
Yaşamım düşüncelerim
Hepsi siyah beyazdı
Bir zorunluluktu beni bağlayan
Beyazın saflığına ve siyahın gizemine
Güzel günler yaşamak isterken
Engellerin adı olmuştur siyah
..
Bakınca gönlüme hüzün yağdırır
O siyah o beyaz resimler yokmu
Derinden derine beni yandırır
O siyah o beyaz resimler yokmu
gözümün yaşıyla akar giderim
yıllanmış olarak geri dönerim
..
Karanlıkta kayboldum sevginden
Işık aradım bulamadım aşkım
Sanki bir kafesin içinde,çırpınıyormuşum yüreğimle
Çıkış yolu arıyormuşum.
Siyah gece içimde ürperişler
Siyah gecede içimde huzursuz bir baykuş ötmekte
..
Tarifi imkânsız sanırdım aşkı
Aşk senin gözlerin aşk siyah inci
Kirpiğin ardında bir derya köşkü
Aşk senin gözlerin aşk siyah inci
Bakışları derin ışığı mercan
Varlığı bir rüya rengi heyecan
..
Bir boyunduruk vur
İhanete sen bugün
Sadık kal
Bir çocuk sevgisine
Yada bir kuş hafifliğinde
Bob bon şekeri ye sokaklarda
Yad su iç kırmızı kiremitlerde
..
Rengine KAN Vermiş DEDEM
Yasına Siyah Bağlamış NENEM
Şahin Torunusun Uyan Uyan
Kırmızı-Siyah ŞAMPİYON...
Avrupa iyi tanır ŞAHİN'i
Üç büyükmüş,aldılar demini
..
Önce beyazı giydi
Sonra siyah'ı
Ayakuçlarından beline kadar
Ürperti sarıldı
Siyah inatçıydı
Beyaz görünüyordu yinede
Belli belirsiz
..
Karşımda salınıp gülsen ne fayda
Siyah gözlerinin hapsindeyim ben
Ok kirpikli, hilal kaşlı Rüveyda
Siyah gözlerinin hapsindeyim ben
Nazar ettin yüreğime işledi
Gece gündüz ruhum seni düşledi
..
Bir hayat iskelesinde bir gemi bekliyoruz,
Ne zaman gelecek onuda bilmiyoruz,
Biz aslında bunada acele etmiyoruz,
Lakin bilmekteyizki geminin rengi siyah.
Meçhule gider Yahya KEMAL üstad diyor ya,
..
Adım adım geceleri,
Saydı siyah kedilerim.
Geceye bilmeceleri,
Yaydı siyah kedilerim...
Gözleri birikti cama,
Gezindi bir mırıldama,
..
Aşk ile aramda kalmasın engel
Bu yorgun yüreğim neşeyle dolsun
Kalbinin sesiyle sarıl boynuma
O siyah gözlerin kaderim olsun
Kaybolan düşleri seninle buldum
Bir bilsen yıllardır nasıl yorgunum
..
İnevi'nin ovası
İner gelir kovası
Soyulmuş nara benzer
Şu Türkmen'in mayası
Amman amman Emine'm okun da gel
Ak ellere siyah kına yakın gel
..
Denge Sırat
Asıl olan denge, sırat! Artı da eksi de aşırı olduğunda sorun. İyi, kötü göreceli.
Melek olmasa şeytan olmazdı! Şeytan olmasa din olmazdı!
..
Güftesine ilham oldu kaşların
Bestesine mihman oldu yaşlarım
Dekorunu dağ eyledi saçların
Aklımı çeliyor Siyah gözlerin
Ilık nefesinden nota lar yaptım
Tatlı gülüşünden rota lar yaptım
..
Çukuru tepeye borçluyuz, çukur olmadan tepe, tepe olmadan çukur olmaz. Geceyi gündüze borçluyuz, gece olmadan gündüz, gündüz olmadan gece olmaz. Beyazı siyaha borçluyuz, siyah olmadan beyaz, beyaz olmadan siyah olmaz. Velhasıl her şeyi kendi zıttına borçluyuz. Zıttı olmayan hiç bir şey olmaz.
Varlıkları var eden karşıtlarıdır.
Var olan her şeyi yokluğa borçluyuz. Yok olan her şeyi tarif etmek, tanımlamak imkansız. Evren var olduğuna göre, öyle büyük bir yokluğa borçluyuz ki evrenin varlığını, tarifi imkansız, tanımı imansız bir yokluk. Yokluğun yalnız adını koyabildik. Tanrı. Tanrı yok olduğu için; Evren var, biz varız. Varlığımızı o yokluğa borçluyuz. O yok olmasaydı biz yok olurduk. Yoklarımızı gidermek için, yokluğa açtık avuçlarımızı, Yokluğunla bin yaşa Tanrım.
..
Gözlerin siyah kanıyor içime anla
Sen girmişsin, iki kaşımın arasından!
Asırlar, asırlar önce
Kal-û Belâ’da
Beynime çakılmışsın, ölümüne!
Gözlerimin ardında çakıyor bakışların!
..
Ve dedi ki Ay suya;
Ne bahardır, ne yazdır; Kar mı yağdı göğsüne?
Dolunaydan beyazdır...
Mâverâ denizlerin dalgasını andıran
Rüzgâra koyuvermiş yâr siyah saçlarını
Mecnûn’u mahcûp eden, Leylâ’yı utandıran
..
bana siyah deme anne
siyah ölüme giden yolmuş
tek şeritli
babamın gittiği yönmüş
gidip de dönmediği
bana baban öldü deme anne
..
Ağlama siyah çocuk
Gün doğacak pencerende
Önce pembe
Sonra alabildiğine mavi
Ve o mavilikte
Güvercinler uçacak yüreğimden
Siyah çocuk güvercin olacak
..
Benliğin çöküşünü izleyebilmek kor tanesi gözlerde. Üşüyen sevdalara yelken açarken geceler, düşlerimin gevreyen dudaklarında, acıları içerek yarım bir şarkının melodisinde, acı bir çığlık olarak boşaldım hayata. Sözlerimin yankısında siyah bir sitemdir gece. Korku tahterevallisinde sallasın düşler, ağlasın gülüşler. Eski bir masalın sonunda kalleşliğin göğsünü çepeçevre sökmek tırnaklarımla. Söylenmez sözlerin arifesinde, benlik prangalarının ruhuma saplanışını görebilmek gecelerde. Yorgunluk şarkılarında yine hiç bitmeyecek eski bir matem havasını kalbimden gelen sesle söyleyebilmek. Söylesene ey! Acıların anlatamadığı kurşun yüklü gövdem, hangi düş kırıntısında ölümün soğuk halini yüzüme maskelettin. Acı gövdemden başlayıp bedenimi makaslarken hangi acı söz düşmedi ki dilimden. Ruhumun kırılgan köklerinde hangi kış boranını içimde taşıdım da bir kuşun gölgesinde paralayıp geceleri yalnızlığı içime atmadım ki… Acıların istilasıyla yüzümü maskeletmek düşlerde, kim bilir hangi acılanın beti benzi sararmış halini içinde taşır. Konuşsana kalbime atılmış pranga, senin verdiğin acı, düşlerimin bir toz parçası kadar büyük mü? Yine dünyayı siyah renklere boyatıyorum, her şey ürpertili bir hale bürünüyor. Kalpsizler kalp oyununu oynamaya başladıklarında birdenbire korkunç bir ruh haliyle, katılaşmış bedenimle dönüyorum hayata. Artık herkes karanlığı yüzlerine takmış da mutluluk nağmelerini söylerken; acılarımı omuzları yükleyip de karanlık, acı bir bestenin gölgesinde yürüyorum hayata. Ah! Bu şarkıların gözü kör olsun. Annem seccadesine düşlerini koyuyor an be an. Sus! Kimseler duymasın ama itiraf ediyorum ben yanmışım galiba. Akşam olunca içime, gözlerime, kalbime, ruhuma kısacası bütün bedenime sinen yalnızlığın matem havası.Öyle bir hale girdim ki yalnızlığıma yalnızlık sinmiş. Kalbime sinen bu çetrefil duyguları içimden atabilmek için neleri feda etmezdim ki… Örneğin; her şeyin üstüme çökmesi, kalbimin yırtılırcasına sessiz bir nağmenin içinde bedenimi un ufak etmesi, yok oluşu her nefesimde içime çekişim… Kalbimde bir boşluk nasıl da kaybolmuşum. Bir müzisyenin ezgili bir biçimde bir besteyi çalarkenki ruh halinin içime sinişini gözyaşlarımda saklıyorum. Yırtılırcasına acılara gömülmek, of! Tükeniyorum. Hoşça kal gökyüzü adım adım ölümün içimde tırpanlaşıp bedenimi biçtiğini hissediyorum hoşça kal.
Yalnızlığın puslu yüzü: Fatih ATAŞÇİ
..