SİYAH ŞİİRLERİ

SİYAH ŞİİRLERİ

Seciye Asar

bak geceye hayalet bir gelin dolanir
sisten duvagi siyah incilerle süslenmis
tanimadigim duygular sirlar takilmis yildiz yildiz
siyah bir gülüs konuyor yüzüme zaman vakitsiz
oysa kulagina fisldayacak öyle cok seyim varki
bekledikce yenilgilerim artiyor
önümde kis yollari yürü yürü bitmez
..

Devamını Oku
Olgun Ekinci

…………… Sarı kanatlı serçelerin ötüşünü dinlerken, çıkan sesin nasıl bu kadar ahenkli ve iç dünyamı dinlendiren, bestelenmiş gibi ritmli olduklarına anlam veremiyor, sana çeviriyorum yüreğimi ve bu kez anlamlar yüklemeden çam kokulu, göl kenarında bir doğanın atmosferine sarıyorsun beni ıssızlığında, sabahları kuş cıvıltılarının doldurduğu… Başka da hiçbir sesin duyulmadığı ve çamların buram buram iliklerime dolan serinletici buğusu yayılıyor bedenimde durmaksızın, çoğalarak, cıvıl cıvıl…

…………… Elma dallarından çiçeklere, otlara, toprağa, ahenkle ve ritmindeki uyumla uçarken kelebekler, oluşturduğu rengarenk kıvılcımlardan habersiz ne düşündüğünü ve uçmasının özgürlüğünde, nasıl paradokslar oluşturduğunu düşünüyorum…Beni görüyor mu ve nasıl algılıyor, belleğinde hangi şekle uygun görüyor? Diye sorgulayıcı yorgunluğa dalarken insanları doğadaki çeşitli sınıflara ayırıp seni bin bir renkli ve hiç birinin diğerlerine üstünlüğü olmayan kıvamda kelebeklendiriyor, kanatlarına sokak çocuklarının düşlerinde gördükleri uçan balonlar takıyorum… El sallıyor, kanat çırpıyor ve asla sayılamayan yüzlerce noktadan oluşan gözlerinle gülümseyip, az önce sınıflandırdığım insanlara doğru yolculuğa çıkıyorsun, çocukluk düşlerini emanet ederek bana… Çocukluğum, geçici aldığım emaneti kıskanıyor ve onun yanına koyuyorum, şimdi iki çocuk, iki düş, şımarma mevsiminde papatyalar takıyorlar birbirlerinin saçlarına ve bendeki çocuk kıskanıyor başındaki sarılı, beyazlı taçları, en çokta sana yakıştığını düşünüp, annesine sakladığı papatyaları, sağ dizi yerde, sol elini yana açarak, hafifçe eğilip sağ eli ile sana sunuyor kırlardan topladıklarını, bir centilmen oluyor çocukluğum, sen utangaçlığında kabul edip alıyor, lolita kıvamında buseler koyuyorsun çocukluğumun masum yanaklarına…

…………… Vaftiz töreninde ağlayan çocuğa veriyorsun balonlardan birini ve kelebek kanatlarını, saklı kimliksiz bir rahibeye dönüştürürken… Hiç bilmediğin, gitmediğin bir kente doğru havalanıyor, rüzgarın akışına bırakıyorsun özgür yüreğinin üzerindeki ışıltılı kanatlarını çırpmadan, yorulmadan, usul ve sessiz süzmektesin yabancısı olduğun kenti, gökyüzünden kuş uçumu mesafeye inerken… Gecenin gözlerinden, balonlardan birini mum yaparak, yakarak, aydınlatıyorsun rotanı, kent ışıldıyor, sen hiçbir yerini bilmediğin sokakların içinde, kırmızı taneli dut ağacının yaprağında soluklanıyorsun, vişne renkli balonları yüreğin gibi özgürleştirerek…

…………… Tahteravallide denge sağlayan akrobatları, rüyalarında göreceği heyecan ve şaşkın ve ağızları bir karış açık izleyen çocuklara mavili balonları veriyorsun, umutları, düşleri tamamlansın, eksik kalmasın sabah uyanınca hayal dünyaları diye… Pembe balonlar veriyorsun her birinin eline, varoşlardaki semt pazarında içi saman dolu sahte barbie bebekleri, annelerine aldırtamayan, sabah evden çıkarken para istediğinde sunturlu küfür savuran, akşamdan kalma aile reisinin düşman gördüğü karısının hala izlerini taşıdığı mor göz altı izli kadınların ellerini tuttukları sevimli, ürkek, belikli kız çocuklarına… Siyah balon vermek isterken vazgeçiyorsun bana kızarak, bende sana verdiğim papatyalarımda öfkemi saçıp kara kartalın başarısızlıklarından dolayı siyah yok diyorum ve veremiyorsun emekçi kadınların cüzdanına, çantasına göz koyup alıp kaçmak isteyen, artlarında dolaşan kapkaç kılıklı, varoşların, yıkanmayan yorgun, kirli, korkunç, erken yaşlanmış yüzlü gariban çocuklarına…
..

Devamını Oku
Nazım Kamil Esirci

Gözümü her kapayışımda
Siyah saçların olacak ilk anımsadığım,
Sonra derinden bakan siyah gözlerin,
Bir bebek gibi uyuduğum şevkatli kolların
Başımı dayadığım fil dişi beyazı gögüslerin,
Hele o ak gerdanin varya BEBEĞİM.
Miski amber kokuyor o nazik ince tenin,
..

Devamını Oku

Oturmuş ay'ın altında uzatmış ayaklarını
Kimse edepsiz görmemiş siyah zülüfleri gibi
..

Devamını Oku
Tolga Asi

alışılagelmiş bir veda cümlesinden ziyade yastık yorgan ve beden üçlüsünün muhteşem kavuşma sahnesinin ön repliği harika bir cümle! günün tüm keşmekeş ve karmaşası ardından gelen sessiz bugulu ve alabildiğine parlak olan siyah örütüyü üzerimize çekerken usulca hoş bir temenni cümlesi.. yorgun bedenleri kaplaya sıcak yorganlara kavuşmak hasretle bekleyen yastıgıma sımsıkı sarılmak muhteşem bir sinevizyon gösterisine dalmak işte bu! ! sanırım vakti geldi iyi geceler'in iyi günlerdogurması dileğiyle..!
..

Devamını Oku
Meltem Arslan

siyah
gözlerinin sürmesi
gümüş
gözlerinin parıltısı

cam kırıkları gözlerinde
ışıkta parlar gümüş
..

Devamını Oku
Murat Tugan

Zamanın birinde diye başladı bu hikâye ve gel zaman git zamanlarla olgunlaştı yüreğimde. Hiç aklımda değildin, yüreğimin gözüne ilişiyordun biraz biraz. Karanlık bir gece odamda yalnızlıkla konuşurken yüreğime bir vahiy gibi indin. Seni düşünmenin mutluluğu sardı dört bir yanımı. Aklımın dörtte biri “sen” basıyordu artık, geriye kalanı ise imkânsızlığını… Artık senli geçen günlerim güneşli, sensiz geçen günler soğuk ve karanlıktı. Siyah gözlerinden beyaz umutlar doğuyordu gönlüme, seni her görüşümde bir yaş daha gençleşiyordum ve her sensizlikte yaşlanıyordu gözlerim ve sonunda farkına vardım; “imkânsız” yoktur derler ya! Gerçekten yalan, beni sevebilmenin imkânsızlığını bana nasıl tarif edecekler…
..

Devamını Oku
Mehmet Sabri Kılıç

Boğaz köprüsünden geçiyorum
Masalsı, deli güzel bir İstanbul gecesi
Kimbilir hangi sevdaları taşıyor diyorum
Uzaklardan geçen yolcu gemisi
Pırıl pırıl yakamozlara dalıyorum
Yeniden uyanıyor içimdeki sevme delisi
Biraz siyah, biraz beyaz...
..

Devamını Oku
Akın Akça

Nikon, Canon
dijital fotoğrafçılığa geçmiş...
Tam anlamıyla, siyah-beyaz olayları olmasa da;
önceki renkliler ve
bazense siyah-beyaz çekmek
daha iyiydi.

..

Devamını Oku
Rezzan Ersoy

Kalabalığın içindeki Yalnızlık..Klişeleşmiş darmadağın yaralı edebi armağan…


Sessizliği tokatladığım zamanlardı…İçindeki sessizliğine gömüldüğüm uluslar arası yaralanmak daha bir zormuş..Ve bu sessizliğe küfür edermişcesine etrafımdakiler yaşamaya çalışırken sen..derinliğimde kavgalı yüsüz soğuk siyah çirkin karanlık paylaşımlar..,İnci tanesi gibi kabuğunda yalnız ve görkemli…Kalabalıktaki yalnızlık…İlk defa değil son defa da olmayacak..Algıyışlarımdaki tümörler tedavisiz paslı sessiz ve kanamalı gün be gün ölmeli sancısından kendini yok etmeli buralarda…özlemek öğrendim..özgürlük öğrenecektim, ama başka zaman dilimlerine armağan kaldı..Özgürlük sessiz özgürlük bir inci tanesi gibi yalnız ama görkemli..Özgürlük yanımda kal..Bakire bir yaşanmamışlığın koynundaydın..Koparldın tazeliğinden koparıldın! küçük bir kız boşluk ve arayışlarındaydın..şimdi türlü sevişmeler helal sana..Uykular uykular beni al…Beni uyuttt beni uyuttt beniiiiiii uuuuyyyyyu…..
..

Devamını Oku
Bilge Karamehmet

öyle bir resim ki hayatım;
bir ışık gelse, kedergillerim ortaya seriliyor
hayatın yaptığı üveylik
utandıramıyor hayatı daha...
yanar döner mutluluklarım tekil kalıyor
çabalarım öksüz, emeklerim yersiz yurtsuz
sonra yeni umutlar ekliyorum resmime
..

Devamını Oku
Salih Ateş

Neye yarar gözlerinin siyah ummanlarına dalmak.
Mavisine aşık olmuşken,vurgun yemek gözlerinde.
Neye yarar.
Ben ölümü göze almışken,
Varlığında yalnızlığa alışmışken neye yarar benliğin.
Yokluğunu kazımışım ruhuma,bedenimden soyutlasam neye yarar.
Her battığımda siyah gözlerinde nefessiz kalmışken,
..

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Kara Kediler sizi gidi zibidiler, sizi gidi fırlatmalar, hırbolar, eğribodikler... Hep aramıza giriyorsunuz, aramızı bozmaya çalışıyorsunuz diğer insanlar ile... Bakın size siyah kedi demiyorum, yine kara kedi diyorum. Artık bunu iltifat olarak mı alırsınız yoksa başka bir şey olarak mı alırsınız bilemem? Hayır, besliyorum da siz kedileri, hem de o beyaz kedi imiş, şu sarı kedi imiş, bu kara kedi imiş demeden, ayırım yapmadan. Niye böyle yamuk yapıyorsunuz biz insanlara?



Kara Kediler, size sesleniyorum, size! İsteseniz de ailem ile aramı bozamayacaksınız, zaten onun için hiç uğraşmayın, oğluma, kızıma, eşime, anneme, babama, kardeşime küsmem için, ne kadar çaba harcasanız da çabalarınız boş. Sokaklarda dolaşın, dolaşmayın demiyorum. Hatta bir sağa bir sola hapishane voltası dahi atabilirsiniz iki üç kedi bir araya gelip, arabalardan fırsat bulur da ezilmez iseniz eğer... Çöpleri karıştırın, tabi ki karıştıracaksınız, çoğu zaman karnınız açtır, bulduğunuz fareleri yakalayın, acımayın, ensesine çökün, çökeceksiniz tabi ki ama benim ile sevdiklerimin arasına sakın gireyim demeyin. Girseniz de ben ve sevdiklerim hiç iplemiyoruz sizi bilesiniz...


..

Devamını Oku
Işık German Ersoy

Siyah giysilerinizin
Ve de
Siyah iç çamaşırlarınızın
Siyahlıklarının
İlk aldığınız günkü gibi
Pırıl pırıl
Olmalarınımı istiyorsunuz
..

Devamını Oku
Kamil Serdengeçti

Güneş yine doğacak sevgiler batımına
Bir donuk ıssız turuncu
Ve siyâh buzlar hâleleri
Bu güneş içinize
Boşluğu akıtacak....

Ve siz, eski tangoların müziksiz adımları
..

Devamını Oku
Osman Demircan

Güller de ağlar tıpkı senin gibi. Sen de bir kelebeğin ardından gözyaşı dökersin. Onun için hayaller kurarak, beynine giden damarlarından arzularını yürütürsün. Kalbinin bir başka attığını düşünürsün. Daha bir güzelleşirsin. Bütün aşıkların betimlediği en güzel güle dönüşürsün. Oysa kanlı karanlık günler seni bekler. Tıpkı güller gibi olursun kelebek seni terk eder. Bir daha onu göremeyeceksin diye ağlarsın. Bakıp durursun siyah ufka gözleri nemli. Bahar günleri bitmek üzereyken senin için, sen de kelebeğin ardından yas tutarsın. Bir daha onu göremeyeceksin diye ağlarsın.
Güller de ağlar tıpkı senin gibi. Ve bahar bitmek üzereyken sen, günlük güneşlik günlerin yasını tutarsın. Tıpkı güller gibi ağlarsın. Ve özlemle yansan da cayır cayır bir damla su bulamazsın. Ve o kısacık ömründe bir aşk yaşayamazsın. Kurursun, kudurursun ve solarsın. Artık ölüm kapını tıklatırken onun ayak sesini beklersin. Ölüm gelir de o gelmez. Aşk kokan bir ölü olursun. Bir bunalımın sonucunda geceye dolanırsın. Karanlık ruhuna iyice dolduğunda içini boşaltacağın sevgiliye rastlayamazsın.Tıpkı güller gibi olursun kendi dikenleriyle yaşamak zorunda kalırsın. Yüreğini acıtır o dikenler. Bedeninden kan akarken o duygularına dokunmaz. Gonca günler gibi susarsın.Yapışır üzerine yalnızlık. Annesiz ve babasız çocuklar gibi tek oyuncağın yalnızlık olur. Tıpkı karanlıkta kalan güller bir ışık bulamazsın. Tek renkli bir dünyada yaşarsın.
Çiçeklerin kokulu dünyasında kelebekler masmavi gökyüzünde dolaşırken başın döner de sen kelebekle aşk yaşayamazsın. Çünkü sen ona muhtaçken o gider başka çiçekleri koklar. Sen yapayalnız kalırsın. Sana böcekler, arılar ve karıncalar düşer. O kelebek gelip de kanatlarıyla seni serinletmez. Kanlı karanlık bir gecede yalnız kalırsın. Onun hasretiyle yanıp tutuşsan da asla dudağına gelip su vermez. Sonra gelip senden aşk şarkıları bekler. Ona yüreğini açıp da derinliğinde yanıp kül olmuş hazan bahçelerini gösterdiğinde seni bırakır gider. Onun kanatları vardır çünkü. Uçup gider de başka çiçeklerin dudaklarına konar. Sen susarsın öylece. Sözcükler ağzında düğümlenir kalır böylece.
Güller de ağlar da tıpkı senin gibi. Gelip sana gülüm demez. Sen bakıp durursun siyah ufka. Ama onu göremezsin ve ağlarsın. Çünkü ağlamak gözlerinin kaderi olmuştur. Gözyaşlarını içine akıtırsın. Ve sonra başını yalnızlığa yaslarsın. Bir daha onu göremezsin. O ağlayamazsa da sen kelebek gözyaşları dökersin. Böylece kendini ona benzetirsin.
Zaten hayat güzel değildir. Güzel olan hayallerimizdir. Sen aşkı hayallerinde yaşatırsın. Yüreğin kanasa da sen yine de o yürekle sevmeye devam edersin.
..

Devamını Oku
İsmet Zeren

Cennet sanmıştım bağ bozumunda
Siyah üzüm bahçelerini
Eylül yorgunluğuyla gelen
Sarı rüzgarlarda
Alın terimi asmıştım güz asmalarına
Yürek bir avuç kor
Külüm tevekler dolusu
..

Devamını Oku
İbrahim Yalvaç

Biz kurbağa yavruları, kocabaş yani.
Suyun içinde yüzen
siyah bilyeler,
Suyun içinde, dalın içinde,yaprağın içinde,
çocukların gözlerinin içinde,

Camızlar bulut kadar büyük
..

Devamını Oku
Yunus Isikoglu

Cocuklar bir gül fidanı
Gülün vatanı olmaz
Gel siyah kardeş, beyaz kardeş
Gel büyütelim bu fidanı
Gel büyütelim bu fidanı
Renk ayırmadan
Büyütelim bu fidanı
..

Devamını Oku
İbrahim İnan

Benim için tüm renkleriydin hayatın,
sen çıktın siyah,beyaz kaldım...
..

Devamını Oku